VETERİNER HEKİMLER TEK YÜREK

ACİL VAKALAR HARİÇ!

Bu kliniklerin kapatılması ile ilgili sosyal medyada bazı yanlış anlaşılmalara neden olduğunu görüyoruz. Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi ve 56 İl ve Bölge Odalarımız acil vakalar haricinde 1 (bir) günlük iş bırakma kararı aldı. Bununla ilgili olarak da sadece acil vakalarda veteriner hekimlerimiz müdahalelerini yapacak diğer uygulamaları bir sonraki güne bırakacak. Yani örnek veriyorum. Trafik kazası, yüksekten düşme, zehirlenme vs. gibi vaka olur ise veteriner hekimi arkadaşlarımız gelecekler ve müdahalelerini yapacaklar. Buradaki tek amaç acil vakaların bu kapatma eyleminin dışında olduğunu topluma anlatabilmemiz” dedi.

ÜLKE VE TOPLUM SAĞLIĞI AÇISINDAN KRİTİK VE ÖNEMLİ YERDEYİZ

“Hekimlik vasfımızın dışında ülke ve toplum sağlığı açısından çok kritik ve önemli bir yerdeyiz. Biliyorsunuz kuduz şu an çok meşhur bir hastalık oldu. Kuduzun önlenebilmesi için tek yetkili mercii veteriner hekimler. Şap hastalığını duydunuz. Tek yetkili mercii veteriner hekimler. Şarbon bizim dilimizde “antraks” tek yetkili mercii veteriner hekimler.

Biraz daha toplum sağlığına doğru dönersek eğer. Türkiye’ye giren tüm gıda maddeleri gümrüklerde sadece veteriner hekimler tarafından kontrol ediliyor ondan sonra ülkeye giriyor. Ne kadar kritik noktalardayız.

Toplum sağlığı açısından baktığımızda insanlarda oluşan kist hastalığının önlenebilmesi için tek kritik nokta da veteriner hekimler. Veteriner hekimler olmasa bu aşılar düzgün yapılmasa insanlarında toplum sağlığında risk altında olduğu bir kez daha buradan da görüyoruz. Biz hayvan sağlığı için mücadele ediyoruz. Ama insan sağlığı için de yaptığımız işleri göz ardı etmemek lazım” dedi.

Polat Türkoğlu sözlerini şöyle sürdürdü. Bizim soframıza gelen tüm gıda maddeleri veteriner hekimlerin insiyatifi ile oraya geliyor. Verem hastalığını biliyorsunuz. Halk arasında verem dediğimiz tüberkülozun insana bulaşabilmesini engelleyen tek unsur veteriner hekimlerdir. Hayvanlar mezbahalarda kesildiği zaman bu hastalık eğer teşhis edilirse o et imha edilir. Ama teşhis edilemezse tüketime sunulur. Toplum sağlığı risk altına girer. İnsanlar verem hastalığına yakalanırlar. Bu çok ciddidir ve en basit örnektir.

Peynir, yumurta, et veyahut da bunların ürünleri yine veteriner hekimlerin kontrolünden geçmeden eğer bizim soframıza gelirlerse sorun olur. Gıda kalıntı maddeleri, ilaç kalıntı maddeleri, bunlar gibi birçok maddeye maruz kalabilirler. Ve bu kalıntılar nedeniyle biliyorsunuz artık çok meşhur oldu bazı etkenler insanlarda gıdalarla alındığı zaman kanserojen madde olarak adlandırılıyor. İşte bunların tamamının kontrolü veteriner tarafından yapılıyor”.

SADECE HAKLARIMIZI ALMAK İSTİYORUZ

Türkoğlu, “Diyoruz ki; hiçbir karşılık beklemeden yıllar boyunca ülkemize hizmet ettik. Her branşta. Şimdi bu hizmetin karşılığını da istemiyoruz sadece haklarımızı almak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Polat Türkoğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

"1950’li yıllarda talidomid ilacının Türkiye’de kullanılmasını engelleyerek birçok anomalili çocuk doğumunun önüne geçen kişi Ord. Prof. Dr. Süreyya Tahsin Aygün’dür. Bunu durdurabilen yine bir veteriner hekimdir.

Covid-19’da yaşadık. Hastalığın aşısını üreten Aykut Özdarendeli hocamız bir veteriner hekimdir.

Biraz daha geriye gidelim mi? Çok ilginçtir, İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy bir veteriner hekimdir.

ÖZVERİLİ ÇALIŞAN MESLEK MENSUPLARI GÖZARDI EDİLMESİN

Bunlarla ilgili birçok örnek verebilirim size. Ama bizim derdimiz şu; her zaman için kendi mesleğimizin haricinde hayvan sağlığı yanında toplum sağlığı içinde çok özverili çalışan meslek mensubuyuz. İstiyoruz ki bunlar artık bütün kademeler tarafından bilinsin. Göz ardı edilmesin. Belki biliniyor ama göz ardı ediliyor. Göz ardı edilmek istemiyoruz. Kendi haklarımızı geri kazanmak istiyoruz.

ŞİDDET YASASI KAPSAMINDA OLMAK İSTİYORUZ

Veteriner hekimlerin “Şiddet Yasası”na dahil olma isteğine de açıklık getiren Polat Türkoğlu, “Hekimlik sıfatını taşıyan dünyada 3 tane meslek grubu var. Diş hekimliği, beşeri hekimlik ve veteriner hekimlik. Ancak veteriner hekimlik her zaman diş hekimliği ve beşeri hekimlikten ayrı lanse edildi. Ve geçmiş dönemlerdeki haklarımızın bazıları elimizden alındı. Yani onu da şu şekilde söyleyebiliriz. Kamuda çalışan tüm veteriner hekimler çok kritik bir yerdeler ama onlar sağlık çalışanı olarak görünmüyorlar. Bu sistem içine dahil edilmiyorlar. Emekli maaşlarından tutunda yıpranma paylarına kadar tamamı ellerinden alındı. Şimdi istiyoruz ki hekimlik vasfı taşıyan herkesin aynı statüde aynı şekilde değerlendirilmesi lazım. Bunun içinde yapılacak olan şey çok basit aslında. Kanun maddesine veteriner hekimlerinin de dahil edilmesi. Tek derdimiz bu.

Şu anda veteriner hekimin görevini tedirginlikle yapmasının sebebi. Yakın zamanlarda yaşadığımız şiddet olaylarıdır. Kendinizi bizim yerimize koyun böyle bir tedirginlikle bir hasta muayene ediyorsunuz, bir ameliyat yapıyorsunuz, kritik noktada bir hayvanın etinin imha edilip, edilmeyeceğine karar vermeye çalışıyorsunuz. Geçmiş dönemlerde sadece etin imha edilmesi için insiyatif kullanıp karar veren bir veteriner hekim arkadaşımız Yozgat’ta Volkan Lale görev başında şehit edildi. Sebep nedir? Toplum sağlığını koruması. Karşılığında ne oldu? Lütfen araştırın.

İstiyoruz ki; görevimizi yaparken herhangi bir şey düşünmeyelim. Darp edilecek miyiz, hakarete maruz kalacak mıyız, birisi saldıracak mı, hayatımızı kaybedecek miyiz? Bu endişelerle yaşamak istemiyoruz. Tek istediğimiz şey; mesleğimizi yaptığımız şekilde devam etmek ve onurlu, gururlu bir şekilde vatanımıza hizmet etmek.

Bazı kaybettiğimiz özlük haklarımızı geri kazanmak ve birçok şey var aslında ama şu anda temel sorunumuz sağlıkta şiddet yasası kapsamına alınmamız.

Tekrar söylüyorum. Hekimlik vasfını taşıyan 3 mensup var. Bunlardan bir tanesi de veteriner hekimler. Sağlıkta şiddet yasası kapsamına alınmak istiyoruz. Biraz daha farklı söyleyeyim. Artık sağlık çalışanı olduğumuzu herkese söylemek istemiyoruz. Bunun bilinmesini istiyoruz.

Şiddet Yasası kapsamına alındığımızda bunun caydırıcılığının olduğunu düşünüyoruz. Beşeri hekimine gittiğiniz zaman bir şiddet uygulandığında artık herkes biliyor ki, bunun bir karşılığı var. Ama maalesef geçtiğimiz günlerde Ankara’da meslektaşımızın şiddete maruz kaldığını gördük. İfadesi alındıktan sonra zanlıların serbest bırakıldığını duyduk. Akabinde tekrar bir saldırı gerçekleşti. Birkaç gün sonra yine kliniğine. Yine ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar. Beşeri hekimlikte böyle değil. Bunu biliyoruz. Diş hekimliğinde böyle değil. Onlar kanunla korunuyorlar. İstiyoruz ki aynı şekilde biz de bu endişe ile yaşamayalım. Özel bir talebimizde yok bu konuda. Tek talebimiz sağlık çalışanı olduğumuzu herkesin bilmesini ve sağlık çalışanı statüsünde özlük haklarımızın ve sosyal haklarımızın verilmesi.

Son olarak tek vurgulamak istediğim konu; yapılacak olan eylemin hiçbir şekilde kimseyi mağdur etmemek adına acil vakalar dışında olduğunun bilinmesini istiyoruz. Bizim derdimiz herkesten fazla bu hayvan severler üzerindeki şiddetin önlenmesi Onunla ilgili zaten çalışmalarımızı yapıyoruz hem bölge hem konseyimiz açısından.

Şunu da söylemeye çalışıyoruz. Acil vakalar haricinde 21 Ağustos Pazartesi günü veteriner hekimlerimize müsaade edelim. Bunu özveri ile karşılayacaklarını düşünüyorum. Tüm halkımızdan tek ricamız bu. Lütfen bizimle birlikte kol kola sesimizin duyurulmasına yardımcı olalım”

Haber / Handan Var