Çorlu'da Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, Çorlu Belediyesi, Arama Kurtarma Derneği (AKUT) ve Çorlu Kent Konseyi iş birliği ile “Marmara Depremi ve Tsunami Potansiyeli Paneli” düzenlendi. Panelde konuşan Prof. Dr. Şükrü Ersoy Marmara Bölgesi'nin nüfus ve ekonomik potansiyeli nedeniyle öne çıktığını ifade ederek, "Marmara, Türkiye'ye bakabilir ancak Türkiye Marmara'ya bakamaz." dedi.
Çorlu Belediyesi Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen "Marmara Depremi ve Tsunami Potansiyeli" paneline Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, Belediye Başkan Yardımcıları Oktay Çolpan, Kemaleddin Avcı ve İbrahim Turgut Bolat, Çorlu Kent Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yavuz, Belediye Meclis Üyeleri, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
"Deprem Ülkemizin ve Dünyanın Bir Gerçeği"
Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Sevim Avcı Yener, Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Tekirdağ Seminer Birim Sorumlusu Hasan Gönül ve Çorlu Belediyesi Sivil Savunma Amiri Veli Şimşek'in konuşmacı olarak katıldığı panel saygı duruşu ve İstiklal marşımızın okunmasıyla başladı.
Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt panelin açılışında yaptığı konuşmada, "Deprem, ülkemizin ve dünyanın bir gerçeği. Bu konunun hem akademisyenler düzeyinde ele alınması hem de Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve Çorlu Belediyesi tarafından şehrimizin gündeminde tutulması için gayretlerimiz var. Ben bu panelin ilerleyen dönemde de şehrimizde deprem ve afetler konusunda yürütülecek çalışmalar noktasında katkıları olacağına inanıyorum." dedi.
"Deprem Zararlarını Büyük Olmasının Sebebi İnsandır"
Daha sonra kürsüye gelen Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Türkiye ve dünyadaki depremler ve oluş şekilleri hakkında bilgiler verdi.
Prof. Dr. Ersoy konuşmasında doğal afet kelimesini kullanmayı hiç sevmediğini belirterek, "Doğal afet kelimesini hiç kullanmam, hiç tercih etmem ve kullanılmasını da tavsiye etmem. Niye? Çünkü afetler doğal değildir. Dünyanın en büyük depremlerinden birinin meydana geldiğini düşünün. Bir de bu depremde hiç kimseye bir şey olmadığını düşünün. Bu bir afet midir? Elbette ki değildir. Bu yağmur ve kar gibi basit bir doğa olayıdır. Biz insanları tehdit eden tehlikelerden bahsediyoruz. Yani doğal kaynaklı tehlikeler, insan kaynaklı tehlikeler. Afet insanı etkiliyorsa afetten söz edebiliriz. Deprem zararlarını çok şiddetli olmasının sebebi insandır, doğa değildir." diye konuştu.
"Dünya'da Yılda 1.5 Milyon Deprem Oluyor"
Dünya'da her yıl 1.5 milyon deprem meydana geldiğinin altını çizen Prof. Dr. Ersoy, "Dünya´da her yıl 1.5 milyon deprem oluyor. Biz bunlardan 500´ünü ölçüyoruz. Bunların 100 tanesi her yıl bize zarar veriyor, 5'ten büyük her yıl bin 800 deprem meydana gelirken, 8 büyüklüğünde her yıl bir deprem, 7'den büyük her yıl ortalama 18 deprem meydana geliyor. Türkiye´de her gün 60, her yıl ise 24 bin, bazen de 38 bin deprem oluyor. Son 2 ayda deprem sayısında bir artış gözlemleniyor, son 10 yılın ortalamasını üstüne çıkacakmış gibi görünüyor. Son 2 ayda yani Ocak ve Şubat aylarında art arda meydana gelen depremler Türkiye'deki deprem sayısını artıracak ve son 10 yılın ortalamasın çok üstüne çıkaracak." sözlerine yer verdi.
"Deprem Falcılarına İnanmayın!"
Dünyanın en kolay mesleğinin deprem falcılığı olduğunu belirterek bu konuda son zamanlarda dünyanın çeşitli noktalarında deprem konusunda fikirler üretenleri eleştiren Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Deprem falcılığı Dünya'nın en kolay işi. Bu kadar çok depremin meydana geldiği bir dönemde Türkiye özelinde kafanızda 3 tane deprem olacak yer sallayın, biri mutlaka tutacaktır. Yok gezegenlerin dizilişi, yok Hollandalı, Tayvanlı... Bunlara sakın inanmayın. Türk yer bilimciler, dünya çapında yer bilimcilerdir. Her yıl çok sayıda yer bilimci incelemek için Türkiye'yi seçer. Ve biz deprem ile ilgili her türlü bilgiye sahibiz ve dünya üzerindeki yer bilimleri konusundaki problemleri çözebilecek kapasitedeyiz. Şu anda Türkiye'de nerelerde stres birikmiş, nerelerde sismik boşluk var hepsini biliyoruz. Deprem yaratacak yerleri ve büyüklükleri de biliyoruz. Ancak henüz depremin tarihini, saatini ve tam büyüklüğünü hiç kimse söyleyemiyor.
“Deprem Verileri Konusunda Çok İlerleme Kaydettik”
Biz bir türlü afet bilincini kavramış değiliz. Düne kadar deprem olduktan sonra neler yaparız diyerek hareket etmiştik, artık bilimsel verilerle ilerliyoruz. Örneğin 1992 yılındaki verilerde Türkiye'de 7 ve üzeri deprem oluşturacak 150 fayın olduğu bilgileri varken, bugün bu rakamın 500 olduğunu ortaya çıkardık ve çalışmalarımızı bu yönde yürütmeye devam ediyoruz. Bu veriler çok önemli. Çünkü bu veriler ışığında daha sağlam zeminlerde daha sağlam yapıların yapılması konusunda gerekli adımları atar hale geldik ve belediyelerde bu veriler ışığında kentlerini daha sağlıklı bir şekilde yönetme imkânı bulabiliyorlar." dedi.
"Marmara Türkiye'ye Bakabilir Ancak Türkiye Marmara'ya Bakamaz"
Marmara Bölgesi'nin Türkiye'deki deprem üreten noktalardan biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Türkiye depremlerin meydana geldiği bir sıkışma kuşağında. Bu sıkışma devam ettikçe depremler de devam edecek. Bugün AFAD tarafından hazırlanmış harita yapılaşma açısından değerli bilgiler taşıyor. Yatırımlar da bu yönde yürütülüyor. Marmara Bölgesi, yoğun nüfus nedeniyle çok önemli bir bölge. İstanbul ve çevre illerin toplam nüfusu 28 milyon civarında. Dolayısıyla bu büyük nüfus ve ekonomik yapı Türkiye için çok önemli bir yer tutuyor. Burada meydana gelecek büyük bir depremin hem maliyeti hem de kayıpları çok büyük olacaktır. Yapılan son araştırmaya göre Marmara'da meydana gelecek deprem ile birlikte binlerce insanımız yaşamını yitirecek, binlerce bina yıkılacak ve maddi olarak 80-100 milyar liralık bir maliyet karşımıza çıkacak. Deprem öncesinde alınacak tedbirlere harcanacak rakamlar ise bu rakamlardan oldukça düşük seviyelerde. Tedbirlerimizi geç kalmadan almalıyız. Çünkü bu deprem ya da depremler er ya da geç olacak. Şunun altını çizmek gerekirse; Marmara, Türkiye'ye bakabilir ancak Türkiye Marmara'ya bakamaz. Bu ekonomik kayıp ülkemiz açısından büyük bir kayıp. Bu konuda geç kalmadan adımlar atılmalı ve gereken muhakkak yapılmalı.
"Marmara Denizi Tsunami Oluşturabilir"
Bir depremin oluşabilmesi için 100 yıl geçmesi gerektiğini belirten ve depremlerin önlenemez tehlikeler olmasına rağmen zararlarının azaltılabildiğini ifade eden Prof. Dr. Ersoy, dünya üzerinde meydana gelen büyük depremlerden örnekler vererek depremlerin özellikleri konusunda da bilgiler verirken, diğer bir tehlike olan tsunamiden de bahsetti.
Marmara Denizi'nin yapısı itibariyle okyanuslardaki gibi dev dalgalarla tsunami oluşturamayacağını belirten Prof. Dr. Ersoy, "Marmara Denizi'nde fay yapısı oluşacak depremle direk olarak irtibatlı olmaz. Ancak deprem deniz altında heyelanları tetiklerse meydana gelecek tsunami yaklaşık 1 metrelik dalgalar oluşturur.
Dalgaların 1 metrelik boyunu küçümsememek lazım. Çünkü kilometrelerce içerilere giren deniz suyunun geri çekilmesi esnasında bu sular önüne gelen her şeyi ardına toplayarak Marmara Denizi'ne sürükleyecektir. Bu tür bir uyarı ile karşılaştığınızda kıyıdaysanız mutlaka yüksek yerlere çıkmaya çalışın. Sular çekildi deyip bulunduğunuz yerden ayrılmayın. Çünkü geri çekilen dalga bu sefer diğer kıyıya gidecek ve tekrar geri dönecektir." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Ersoy'un konuşmasının ardından kürsüye gelen Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Sevim Avcı Yener, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve TESKİ tarafından deprem konusunda yürütülen çalışmalar ve alınan tedbirler konusunda katılımcılara bilgiler paylaşırken, Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Tekirdağ Seminer Birim Sorumlusu Hasan Gönül ise temel afet bilgilendirmesi ve deprem sonrası yürütülen arama ve kurtarma çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.
Çorlu Belediyesi Sivil Savunma Amiri Veli Şimşek ise Çorlu Belediyesi tarafından afet ve acil durumlara yönelik yapılan çalışmalar ve planlamalar hakkında bilgiler verirken, Çorlu Belediyesi tarafından hazırlanan deprem konulu kitapçığı katılımcılarla paylaştı.
Panel sonunda Prof. Dr. Şükrü Ersoy, kendisine yönelik soruları yanıtladı. Ayrıca katılımcılara plaket takdim edildi.
Deprem Simülasyon TIR'ında 1999 Marmara Depremini Bire Bir Yaşadılar
Marmara Depremi ve Tsunami Potansiyeli panelinin ardından Cumhuriyet Meydanı'nda yer alan AFAD Deprem Simülasyon TIR'ı ziyaret edildi. TIR'da 1 dakika boyunca olası büyük ölçekli bir depremde neler yapmaları gerektiği anlatılırken, deprem ve depremden korunma yolları, zorunlu deprem sigortası ve yeni yasayla birlikte gelen uygulamalar hakkında bilgiler verildi ve katılımcılar Deprem Simülasyon TIR'ında 1999 Marmara Depremini bire bir yaşayarak o anları bir deneyimlediler.
Yorum Yazın