25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz elbette yine bir kadın oldu.
Ülkemizde yaklaşan Yerel Seçimlerde kadın adayların yetersiz temsil edilmesinin psikolojik şiddet algıları artırdığından söz eden Semanur Saygın Özay ile konu hakkında konuştuk. Bilindiği üzere geçmiş dönemde Belediye Meclis üyeliğine seçilen, Jeoloji Mühendisi ve Kent Bilimci Semanur Saygın Özay; Türkiye’de yaklaşan yerel seçimlere ilişkin olarak, birçok bölgede kadın adayların seçilecek noktalarda yeterince temsil edilmemesi ve eril siyasetçiler tarafından uygulanan mobbingin, kadına yönelik psikolojik şiddet algılarını güçlendirdiğini söyledi.
Özay sözlerine şöyle açıklık getirdi; “Yerel seçimler, kentlerimizin geleceğini şekillendiren önemli bir süreçtir. Ancak, kadın adayların yeterince temsil edilmemesi ve eril siyasetçilerin uyguladığı psikolojik şiddet, mobbing, demokratik süreçleri zayıflatabilir ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştirebiliyor” dedi.
Ayrıca Semanur Özay; “Kadınlar, kentsel planlama ve yönetimde önemli bir perspektife sahiptir ve bu perspektifin eksikliği, kentlerin sürdürülebilirliği açısından ciddi bir eksiklik yaratıyor” diye de sözlerine ekledi.
“Türkiye’de yaklaşan yerel seçimler öncesi yine erklerin düzeninde kadın siyasetçiler listelerde aday sürecinde yer alabilmek için bayağı çaba sarf edeceklerdir” diyen Özay; “Belediye meclis üyeliği gibi temsil organlarında kadınların daha etkin bir şekilde yer alması, kent politikalarının çeşitlenmesine ve toplumsal ihtiyaçlara daha duyarlı çözümler üretilmesine katkı sağlar. Bu nedenle, seçim listelerinde kadın adaylara daha fazla yer verilmesi, demokratik katılımın artırılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin güçlendirilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir” ifadesini kullandı.
Kadın adaylara yönelik eril siyasetçilerin mobbing pratiği hakkında konuşan Özay, “Mobbing, kadın siyasetçilerin toplumsal arenada etkin olmalarını engelleyen ciddi bir sorundur! Bu tür uygulamalar, kadınların potansiyellerini tam olarak kullanmalarının önündeki engelleri artırabiliyor ve demokratik süreçleri zayıflatabiliyor” dedi.
Semanur Özay, “Toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan herkesin, bu tür uygulamalara karşı çıkması ve kadın adaylara destek olması önemlidir” konusunu vurguladı.
Siyasetin hareketli sahnesinde pek de yer verilmek istenmeyen kadın aktörlere uygulanan psikolojik şiddetten bahseden Özay; yerel seçimlerde kadın temsilinde sıkıntılara sebep olabiliyor. Ve eril siyasetçilerin uyguladığı mobbing önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği savunucuları, partilerin ve siyasi liderlerin cinsiyetçilikle mücadele etmeleri, kadın adaylara daha fazla destek vermeleri, seçim listelerinde daha yüksek sıralarda yer almalarını sağlamak için somut adımlar atmaları ve eril siyasetçilerin uyguladığı mobbingi engellemek için güçlü tedbirler alması gerektiğini, vurguluyor ve ekliyor. “Aksi takdirde, kadınların siyasi katılımının artırılması amacıyla atılan adımların sadece retorik düzeyde kalacağı endişesi hakim”.
Özay, konuşmasında önemle üzerinde durarak; “toplumun farklı kesimlerinden gelen birçok eleştiri, cinsiyet eşitliği mücadelesinin daha etkin bir şekilde sürdürülmesi gerekliliğini vurguluyor” dedi.
Semanur Özay, “Yerel seçimlerin toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde bir dönüm noktası olabilmesi için, kadın adaylara daha fazla fırsat verilmesi, seçildiklerinde etkili görevlerde yer almalarının önündeki engellerin kaldırılması ve eril siyasetçilerin uyguladığı mobbingin önlenmesi önem arz ediyor.
Yaklaşan yerel seçimlerde aday süreçlerinde daha fazla liyakat sahibi, bilgili ve kentleri yönetecek kadınlar görebilmek ümidiyle” diyerek sözlerine son verdi.
Haber / Handan Var
Yorum Yazın