Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğünün Çorlu İlçe Devlet Hastanesi, Dr. Seher Tatlıdil Yağıbasan Konferans ve Eğitim Salonunda “Organ Bağışı Haftası” ile ilgili bilgilendirme ve farkındalık programı düzenlendi.
Program, Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Cengiz Kalkan’ın açılış ve selamlama konuşmasının ardından, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk’ün konuşması, Sağlık Bakanlığının Organ Bağışı ile ilgili kısa filminin izlenmesi sonrasında Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. İlker Yıldırım’ın sunumu ile tamamlandı.
Dr. Ali Cengiz Kalkan yaptığı selamlama açılış konuşmasında “Bugün burada, her yıl ülkemizde 3-9 Kasım tarihleri arasında “Doku, Organ Nakli ve Bağışı Haftasını” bir dizi etkinliklerle kutlamak için bir aradayız. Konun, anlamı, önemi, hepimizce malum. Bu bağlamda tedavisi sadece organ doku nakliyle mümkün olan hastalarımızın listelerde ne kadar uzun sıralar beklediklerini ve beklerken de hayatlarını maalesef kaybettiklerini üzülerek hep birlikte izlemekteyiz.
Bu açıdan bugünlerin anlamı ve önemi gün geçtikçe daha çok artıyor. Özellikle tedavisi organ ve doku nakliyle mümkün hastalıkların ve hastalarımızın sayısındaki artış ve burada organ yetmezliklerinin dönem içinde hem iş gücü kayıplarını hem ekonomik kayıpları ve kişilerin yaşam kalitelerinin ve sürelerinin kısalmasına sebebiyet vermeleri açısından son derece önemli bir gün içindeyiz. Bunun anlaşılması halinde özellikle ülkemizde organ doku nakli sayılarının hepimizin farkındalığıyla artacağını ümit etmekteyiz.
Şimdi organ bağışının kısaca bir tanımını yapacak olursak şöyle denilmekte; kişilerin hayatta iken hür iradeleriyle tıbben yaşamları sona erdikten sonra organ ve dokularının bir kısmının veya tamamının organ ve doku bekleyen hastalara şifa olmaları amacıyla serbest iradeleri ile bağışlanmasına organ bağışı diyoruz.
2238 sayılı yasa 18 yaşını doldurmuş akli dengesi yerinde olan herkesin organlarının bir kısmını veya tamamını bağışlayabileceğini bize bildirmekte.
Ülkemizde özellikle organ bağışı konusunda 60ların sonunda 70lerin başında çok ciddi faaliyetler başlamıştır. Yaklaşık 60 yıllık bir periyodu birkaç cümle ile özetlemek gerekirse; 1968de kalp nakliyle ilk organ naklini başlatmış oluyor ülkemiz. 1975 yılında canlı ilk nakli bir anneden oğluna böbrek nakli ile gerçekleştirmiş oluyoruz. 1979 yılında az önce andığım 2238 sayılı yasa bize organların alınması, saklanması ve nakli konusunda kanun olarak izin veriliyor. Bu yasaya bağlı olarak bizim hastanelerimizin her hangi birinde bir beyin ölümü gerçekleştiğinde ve onun kıymetli yakınları organları bağışlama niyetine girdiklerinde ulusal koordinasyon sistemimiz hızlıca harekete geçerek organları almakta ve aciliyetle doku durumuna uygun bir tarzda bekleyen hastalara hızlıca ulaştırmaya çalışmakta.
Bu anlamda 9 ayrı bölgeye ayrılmıştır ülkemiz. Ve kara ambulansı, hava ambulansı, helikopter ambulanslarımızla çok hızlı koordinasyon gösterme kabiliyetine sahip Sağlık Bakanlığımızın teşkilatları mevcuttur.
Bu çalışmalar gün geçtikçe de hız kazanmaktadır. Biz canlı bağışlarda dünya birincisiyiz. Ancak kadavra bağışlarında ise dünyada son sıralarında yer almaktayız. Biz millet olarak kardeşlik duyguları, dayanışma duyguları çok güçlü bir milletiz. Dolayısı ile maalesef bu konuda canlı nakillerde sağladığımız başarıyı kadavra üzerinden sağlayamıyoruz. Bu konuda biz kendimiz, sağlık teşkilatımız olarak Bakanlığımız nezaretinde bir dizi çalışmalar yapıyoruz. Bunun değerini, önemini anlatmaya çalışıyoruz. Ve hissediyoruz ki bizim de anlatmada bir takım eksikliklerimiz var.
İşte bugün, böyle heyecanlı katılımlarla, başta Sayın Valimizin bize güç ve enerji katmalarıyla buradaki eksikliklerimizi gidermek için bir güç devşirmiş oluyoruz. Bunların içinde biz kendimiz bağışçı sayısını arttırmak, özellikle kadavra bağışçılarımızın arttırılması amacıyla hekimlerimizin iletişim, hasta yakınları ile bu konuda ikna edici iletişim performasnsı sergilemeleri için çalışmalar yapmaktayız. Kent meydanlarında, AVMlerde, okullarda, yurtlarda, kamu kurum ve kuruluşlarında, sanayilerimizde bizim arkadaşlarımız bilgilendirme standları açmakta ve bağışçı kayıtları yapmaktadırlar.
İnsan organa ihtiyaç duyduğu zaman organ naklinin ne kadar önemli ve değerli olduğunu anlıyor. Kendi başına, birinci derece yakınlarının başına geldiğinde bunun önemini anlıyor. Gerçekten de bağışlanmış bir organ başarılı bir nakil sonrasında gerçek bir hayat armağanı oluyor. Dolayısı ile hepimizin bu gün vesilesi ile organ bağışı konusunda duyarlılıklarını yenilemeye, bağış yapmamış kişileri bağış yapmaya çevremizde de bu konuda çalışma ve çabaya teşvik edilmesini diliyorum” dedi.
Haber / Handan Var
Yorum Yazın