Kadının erkekle tam eşit ve özgür olduğu bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Üreten ve toplumsal yaşamda özgür ve eşit olarak var olmak için savaşan kadınların günü olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, AKP iktidarından sonra Türkiye’de her yıl daha buruk kutlanmaktadır.
Son 10 yılda; kadına yönelik cinayetler yüzde 1400 civarında artmış, cinsel şiddet, kadının yaşam tarzına yönelik saldırılar, çocuk istismarı katlanarak devam etmiştir. 2010 yılından bu yana 2 bine yakın kadın, erkek şiddetinin kurbanı olmuştur. 2020 yılının Ocak ayında 27, Şubat ayında 22 kadın öldürülmüştür. 2019 yılında erkek şiddeti nedeniyle öldürülen kadın sayısı 474’e ulaşmıştır. Bu 1 günde öldürülen kadın sayısının 1’i de geçtiğini göstermesi açısından ülkemiz adına utanç kaynağıdır. Kadın şiddetinin katlanarak artması, kadınların eşleri veya yakınları tarafından öldürülmesi ve bu şiddetin artarak devam etmesi, AKP’nin cinsiyetçi politikalarının sonucudur.
AKP iktidarında eşitliğe dayalı yapı bozulurken, Cumhuriyet’in kurucu değerleri aşındırılmakta ve kadına yönelik şiddetin toplumsal hayatın rutini haline geldiği yeni bir Türkiye inşa edilmektedir.
Üniversitelerden kamu kuruluşlarına, eğitimin her aşamasından kamusal hayata kadar laiklik, bilim ve aklı geri plana iten gerici bir yapılanma örgütlenmektedir.
AKP’nin Türkiye’yi kapana sıkıştıran politikalarının ancak kadınların direnişi ile durdurabileceği inancındayım. Kadının erkekle tam eşit ve özgür olduğu bir Türkiye mümkündür. Bu hedefte kadınlarla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kadınların siyasette, toplumda, ekonomide ve aile hayatında hak ettiği konumu alacağı bir Türkiye dileği ile tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Yorum Yazın