Ergenenin tanınmış siyasi simalarından biri olan Doğan Akar ile röportaj yaptık. Ergenenin sorunlarından, siyasetten, yaklaşan yerel seçimlerden, seçimde aday olup olmayacağından, muhalefetten, AK Partiden, bağımsız meclis üyeliğinden, projelerinden konuştuk. Haber282’ye özel açıklamalarda bulundu.
- Siyasi profilinizden söz eder misiniz?
16 yaşımdan beri siyasetle ilgileniyorum. Öncelikle Refah Partisinde siyaset yaptım. Daha sonra Refah Partisi kapatılınca geçiş döneminde Fazilet Partisi kuruldu. O da kapatıldı. AK Parti kuruldu. Daha sonrasın da AK Partide oldum. Yani iki siyasi akım dersek. Refah ve AK Partide bir dava hareketi içinde siyaset yaptık.
Sonra buradaki parti içindeki belirli zümrelerle, belirli güç dengeleri ile anlaşamadık. Çünkü biz özgürlüğe inanırız. Özgürlük bizim en kutsalımız. Kimse bizi susturamaz veya engelleyemez siyaset içinde. Sus da diyemez. Böyle bazıları il başkanı, ilçe başkanı ya da başka şey olduğunda karşısındakine talimat verme cüretine kalkıyor. Biz onlara gelemeyiz ürettiğimiz siyasette. Onun için siyasi hareketimizden ayrılmak zorunda kaldık. Tek başımızayız. İşte son altı ay kaldı. Meclis üyeliğini devam ettiriyoruz.
Bundan sonra da nasıl bir yol izleyeceğiz önümüze gelecek yönergelerle elbirliği yapacağımız arkadaşlarımızla siyaset üretmek isteriz. Eğer üretemeyeceksek kenara çekilmesini de biliriz. Halkın bize ihtiyacı yoktur deriz. Ama ihtiyacı olduğu yerde Ergene halkının biz yanındayız. Siyasi yapımız şu an için böyle devam ediyor.
- Düşünceniz değişmedi aslında değil mi?
Biz inanç sahibiyiz düşünce değişmez. Bir inanç matematiğinde gidiyoruz hayatımızı. Bizim için doğruluk, adalet. Bunlar doğruluk, adalet, ahlak, edep kelimeleri insanların ağzında kalan kelimeler. Ama bunları yaşamımıza uygulamaya giden bir kişiliğe sahibiz. Öyle de yapmaya çalışıyoruz. Ondan taviz vermemeye çalışıyoruz. Öyle bir yapıyla gidiyoruz. Bu da zaten bizim siyasi yapımız demektir.
- Kendinizi bağımsız bir belediye meclis üyesi olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Kararınızdan pişman mısınız?
Yok. Hayatta aldığımız hiçbir karardan pişman olmayız. Bir pencere kapanır diğer bir kapı açılır. Hayat böyledir. Bizim için mühim olan doğruyu güzeli yaptığımıza inanmamız. Hayatta yaptığımız her şeyin en iyisini yapalım. Biz de bu Ergenede yaşadığımız için Ergene halkına en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
Sonuçta çocuğumuz burada nefes alıyor. Biliyorsunuz sizler de bu iş için çok mücadele veriyorsunuz bizler de veriyoruz. Değişik arkadaşlar da veriyor. Burada Ergenenin temiz havası olması için.
Biliyorsunuz yeraltından gelen sularımız artık azalıyor ve biz herhangi baraj ya da depoya sahip bir ilçe ve bir il de değiliz Tekirdağ olarak. Onun için su kullanan tesislerin derhal gitmesi taraftarıyız. Fakat buna yönelik herhangi bir çalışma hala yapılmış değil. Bununla ilgili mücadele ediyoruz.
Bu ikisi bile Ergenede siyaset yapmak için yeterli bir sebep aslında. Yol, su belediyecilik hizmetlerini geçtim. Önceliğimiz yaşam.
- Ergene Belediyesinin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz ya da çalışmamasını?
Ergene Belediyesi kendi bilgileri ve kendi kapasitelerinde bir şeyler yapma gayretini gösterdiler. Fakat belediyeyi yönetenler; oradaki meclis üyesi ve belediye başkanı ve belediye kadroları olarak bakarsak yeterli belediyecilik kabiliyetine sahip olduklarına inanmıyorum. Zaten inancım olsa devam etsinler derdik. Herhangi bir hareket içine girmezdik.
Beş yıl oldu buradayız. Ben eksiksiz meclis toplantılarının hepsine katıldım. Ve önergelerimde en az 30-40 taneden fazladır. Önergelerle desteklemeye çalıştım. Yapılabilecek her şey için mücadele ettim. Bağımsız bir birey olarak. Fakat karar verici CHP’li arkadaşlar ve belediye başkanı olduğu için elimizden gelen gayreti gösterdik.
Buradaki bütçeye baktığımızda; bu bütçenin karşılığı ile yapılanlar doğru orantılı değil. Diyelim ki 8 yılda 1.1 katrilyon hatta 1.2 katrilyon geçmiş bir belediyede yapılan hizmetlerin toplamı 1.2 katrilyonu göstermiyor. Bu kadar basit.
Bu yılki bütçemiz 430 trilyondu. Yeni tekrar ek bütçe istediler. 137 trilyon. Siz de Ergeneye gelip gidiyorsunuz. Bunun karşılığında gördüğünüz yapısal değişikliği söyleyin bize. Hep birlikte bu bütçelerin karşılığında bu yapısal değişiklikler olmuş diyelim. Gerekli adımların atılmış olduğunu biz de görelim. Yok. Ne yazık ki. Olmasını isterdik. Hiç bunu siyaset olarak, karşısında bir rakip olarak söylemiyorum. Çünkü günler geçiyor. Geçmemeli. Bir taş üstüne bir taş konularak geçmeli. İnşallah artık bundan sonra. Zaten 6 ay kaldı. Bu sistem artık değişecektir. Daha farklı kişilerle daha farklı yapılar oluşacaktır diye düşünüyorum.
- Ergenenin sizce sorunları nelerdir?
Ergene ulusal bazda baktığımızda belediyeciliğin bir kolu gibi düşünelim. Önce biz temiz bir havaya sahip olmamız lazım. Sanayilerin bütün yapılaşmalarının dengeli olması lazım. Tabii sanayi buradan gitmeyecek. Bu sanayi burada olacak fakat bu sanayi daha çok artık su kullanmayanlar ve havayı kirletmeyenler olarak dönüştürülmeli. Daha çok montaj sanayi gibi yapıların burada devam etmesinin taraftarıyız. Yeni sanayi yerlerinin açılmamasını istiyoruz. Artık tamam. Organizenin sınırlarını belirledik. Ve bitti. Bu sınırların içinde kalmalı. Ve organize sınırlarının içinin düzenlenmesi gerekir.
Belediyecilik hizmetleri açısından baktığımızda; çocuklarımızın bazı sporsal faaliyetlere ulaşması gerekir.
Mesela benim de aile olarak kendi annemden örnek vereyim. En çok istediğim ve en başta söylediğim ama insanlara çok basit geldiği bir konu, huzurevi, bir konukevi. Bu konukevi ile birlikte bir hamam kompleksi ortaya çıkması. Ama bu ne demek, ne olacak yani deniyor. O kadar çok önemli ki burada. Dışarda kalmış bir kişiyi düşünün yani illa fakirlikten dolayı değil, işsizlikten dolayı kalmış birisinin sığına bileceği bir yer.
Bir aşevi projesi vardı. Aşevi yapıldı. Ama faaliyetini görmedik. Herhalde içindeki sistemler daha konmamış.
Bir aşevi, bir konukevi ve bununla birlikte insanların faydalanabileceği, yaşlılarımızın, evde olup bakıma muhtaç olanların faydalanabileceği bir yapının sağlanması gerekir. Bazı insanlara basit ve komik geliyor. Ama bazı insanların bunlara çok ihtiyacı var.
Bunlar belediyecilik açısından tabii ki. Ne yazık ki biz bir belediye olarak sosyal hizmetleri konuşmamız gerekirken hala daha mecburi görevimiz olan yol, su, kanalizasyon konuşuyoruz. Daha bu işleri halledemedik. Daha yollar yol değil, sularımız kirli akıyor. Su sistemlerini ve boru sistemlerini halledemedik. Velimeşede oturuyorum. Su sistemlerinin hepsi bozuk. Kanalizasyonlar 40-50 yılın kanalizasyon sistemi. Kaldırmıyor. Sular asbestli borulardan akmaya devam ediyor. Patlamalar devam ediyor. Yollarımız çatlak, patlak. Daha bunları çözemedik. Tabii bizim hayalimiz sosyal belediyecilik. Ama bu sorunlarda çözülmüş değil.
Bazı arkadaşlar sosyal belediyecilik deyince bunu eğlence ile doğru orantılı anlıyorlar. Bir şarkıcı getirdiğinizde sosyal belediyeciliği tamamlamış kabul ediyorlar. Bu böyle bir yapı değil.
Yeni gelecek aday adayı olacak arkadaşlar, burayı yönetmeye talip olacak arkadaşlar illa birisi ben belediye başkanı olacağım diye bir düşünce içinde olmamalı. Birlikte beraber nasıl yönetiriz düşüncesinde olmalı. Ben o felsefeden yanayım. Bir kişi tabii ki belediye başkanı olacaktır. Fakat üretim aşamasında alttaki arkadaşlarla hep birlikte elbirliği ile beraberlikle, fikir birliği ile işler yapılmalı ki daha çabuk ilerlesin.
Siyasete de böyle bakıyorum. İnşallah Ergenede de böyle bir yapıya ulaşırsak içinde olacağız.
- Seçimler ile ilgili düşüncelerinizi de alabilir miyiz?
Belediye yönetiminde geçmişteki deneyimlerimizden dolayı projelerin yapabilmesi bizim için çok kolay. Zaten biliyoruz. Belediyecilikle ilgili her türlü bilgiye sahibiz. Yapabiliriz, yönetebiliriz. Aday olma kıvamındayız ama bununla ilgili halkımızın teveccühü ve siyasi partilerin genellikle teveccühü önemli. Bağımsız olarak ortaya çıkmak çok bir şey ifade etmeyecektir. Yani benim açımdan da diğer düşünen arkadaşlar varsa onlar açısından da. Sonuçta burada iki güçlü hareket var gözüken. CHP ve AK Parti. Bir de İYİ Parti belki bir ucunda bir de MHP var ama o zaten AK Parti ile ittifakı bozmadığı için ittifak içinde gidecektir. Bu döngüdeki hareketlerin içinde geçecektir siyaset. Ve öyle bir yapının içinde mecbur olmamız gereken bir şey herkes bir taraf seçecek. Mecbur. Bağımsız hareket edelim demek olmuyor. Birlikte doğru yapacağımız arkadaşlar varsa teveccüh gösterirlerse olacağız. Olmazsa da artık bu kadarmış diyeceğiz. Bize ihtiyaç bu kadarmış. Halkın ihtiyacı bu kadarmış diyeceğiz. Çünkü biz beş yıl oldu anlatıyoruz her şeyi halkımıza. Halkımız bunu bilecek. Karşılığını verecektir. Anlattıklarımızı kayda değer bulmuyorsa, şu yönetim doğru değil dediğimiz de hala orada diretiyor hala orada seçim hakkını kullanıyorsa saygı duyacağız.
- Belediye Meclisinde muhalefet bir tek siz yapıyorsunuz gözüküyor. AK Partiye seçmenler muhalefet görevini vermiş. Ama sanki bir tek siz yapıyorsunuz gibi.
Öyle oldu. Yani beş yıl öyle geçti. Oradaki bazı arkadaşların muhalefet yapmaları engellendi gibi. Bununla ilgili bizim çok söylemlerimiz de var.
Oradaki hesapları bütün belediyenin giren çıkan hesaplarını inceleyen arkadaşlarımız oldu. Bunların bazı şikayetleri oldu. Bunları dile getiren bizden başka kimse olmadı. Hatta içlerinde tehdit gören arkadaşlar oldu. Fakat nedense hiç karşılığı gerçekleşmedi.
Denetim komisyon raporlarının gereği yerine getirilmedi. Buraya müfettişler geldi. Onların yazdığı raporlar vardı. Hiç birinin gereği yerine getirilmedi. Ya da getirildiyse bizim haberimiz olmadı. Bazı konular ne yazık ki öyle kaldı. Muhalefet hem de iktidarda olan bir muhalefet olarak AK Partinin üstüne çok görev düşüyordu. AK Parti bizim partimiz. Oradaki arkadaşların mutlaka muhalefet görevini yerine getirip, Ergene için mücadele etmesi gerekliydi dedik.
- Seçimde Rasim Yüksel tekrar aday olursa yine seçilir mi? Ya da CHP yine seçilir mi? AK Partinin şansı var mı?
Bence AK Partinin şansı en yüksek dönem bu dönem. Yalnız bu dönemde AK Partinin tek ihtiyacı olan şey birlik.
Geçende Kaymakamlıkta 30 Ağustos kutlamaları vardı. Herkes karşılıklı oturuyor ama bir kibir abidesi gibi. Selamlaşmaya tenezzül etmiyorlar. Siz belediye başkanı aday adayı olacaksınız. Aday olmaya niyetlisiniz. Ve sizden siyaseten daha da yukarda yaşça da belki daha büyük olan bir insan için bazı dengeleri sağlamanız gerekiyor. Onları rakip olarak değil birlikte, birleştirme, kaynaştırma olarak görmeniz gerekiyor. Rakip olarak siz kötü baktığınızda karşıdan da kötü etki alırsınız. Eğer birliği sağlayamazsanız. Bencilce devam ederseniz. Daha önceki seçimlerde olduğu gibi Sayın Hamdi Sarıer’in aday olmasına karşı çıktılar. Ama aday oldu. Ve başka mecralarda karşı rakibin yanında çalıştılar. Ve şu anda aday olmaya bu partiyi yönetmeye talip olan arkadaşlar var. Bence yazık eğer dava olarak görüyorsanız. Fakat burası olmazsa başka yerde olur. İlla ben olmak istiyorum demek çok acı bir şey. Birinin bu kadar hırsı olmamalı. Eğer olursa bu kişisel bir şeydir. Kişinin kendi hırsıyla alakalı. O kişinin belediye başkanı olmasını istemem. Hiç istemem. Kişisel bir hırs için ben olmazsam kimse olmasın demek şekilde olan arkadaşlar varsa. Yanlış yapıyorlar. AK Partinin tek ihtiyacı olan şey birlik. Eğer içinde birliğini sağlarsa iktidar olur Ergenede. Sağlamazsa yine CHP’ye teslim etmiş olur. Bu kadar basit.
- Son olarak vermek istediğiniz mesajınız varsa onu da alabilir miyim?
Halkımızla sevgi saygı muhabbet içinde güzel bir şekilde Ergenemizde yaşayalım istiyoruz. Çoluğumuzu çocuğumuzu burada yetiştiriyoruz. Ergenemize faydalı olacağına bizimle birlikte inanan varsa biz de her türlü hizmete, elimizi taşın altına koymaya talibimiz. Ergene için her şeyi yaparız. Bizim bilgilerimizi, düşüncelerimizi fikirlerimizi halkımız değerli görüyorsa bizim de siyaset üretmemizi istiyorlarsa teveccüh göstereceklerdir. İstemiyorlarsa, herkes bir tercih yapacaktır. Ve tercihine göre yaşayacaktır. Başı sonu belli hayatın içindeyiz. Burada bir eser bırakırsak. Bundan kırk, elli, yüzyıl sonra bugün yaşayana hiç kimsenin isimleri hatırlanamayacak fakat iyi bir hizmet bırakan, iyi bir isim bırakan sonsuza dek yaşayacaktır. Bunun için mücadele edilmeli. Bunun içinde hep birlikte el ele vermeli diye düşünüyorum. Hayırlısı olsun.
Haber / Handan Var
Arkadaş çok güzel ifade etmiş fakat ak partili seçmenin oyunu alıp meclis üyesi olup daha sonra partiden istifa etmek etik bi davranış değil meclisten de istifa etse idi O zaman taktir ederdim şu an karşılığı olmayan bir siyasetçi olarak anılacak ?