Bir ülke hayal ediyorum..
Tek adam rejimi masallarda kalmış.
Hırsızlık en utanç veren konu olmuş.
Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar
Siyaset zengin olma yolu değil ülkeden aldığını geri verme makamı olmuş.
Siyaset nitelikli insanların davet edildiği alan olmuş.
Milli gelir öylesine dengeli dağıtılıyor ki ekonomik sıkıntıları unutmuşuz.
Yoksulluk yönetilmiyor, ortadan kaldırılıyor.
Tüm vatandaşlar sağlık şemsiyesi altına alınmış.
Eğitim ticaret metası değil gerçekten milli olmuş.
“Fail-i meçhul” cümlesi sözlükten bile kaldırılmış.
Şehit haberleri tarihe karışmış,
Hamasi nutuklar atan siyasiler sanattan, kültürden bahsetmeye başlamış,
Yabancı ülkelere bir kıvılcım olarak eğitim için gönderdiğimiz çocuklarımız ateş olarak ülkeye dönüp çalışmak için can atıyor.
Her konuda “Sadakat” değil “liyakat” ön plana alınmış.
Fikir ve düşünce özgürlüğü gelişmelerin lokomotifi olmuş.
Her vatandaş kökenine saygı duyulduğundan şüphe etmeden “ne mutlu Türküm diyene “ diyebiliyor.
Sabah okullarda herkes bu ülkenin ilelebet payidar kalması için and içiyor.
Sporda ulusal ve uluslararası müsabakalarda başarıları ulaşılamaz olmuş,
Ülke dış politikada yüzyıllara sari planlar yapmış, her gelen iktidar bu planı uyguluyor ve geliştiriyor.
Stratejik seviyede; tarımsal planlaması yapılarak kendi kendine yeter hale gelmiş,
Endüstriyel planlaması yapılarak sanayileşmeyi yönlendirmiş,
Bilişim planlamasını yaparak gelişen teknolojiyi yakalamış,
Eğitim planlamasını yaparak çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmış,
Kalkınma planlamasını yaparak aşiret düzeninden uzaklaşmış
Nüfus planlamasını yapmış,
Savunma sanayi planlamasını yaparak barışı teminat altına almış,
Bağımsız yargının adalet uygulaması konusunda hiçbir vatandaşta tereddüt ve güvensizlik yok.
Komşularıyla barış antlaşmaları yapmış, Ortadoğu bataklığını kurutarak çiçek bahçesine dönüştürmüş.
Herkeste “din” değil “ahlakın” olması esas alınmış,
Ve din iktidara gelmekten vazgeçerek yaratanla yaratılanın arasında kalmış.
Cinsel devrimini büyük ölçüde başarmış.
Kadınlar “dişi” olarak değil “kişi” olarak kabul görüyor.
Geriye bakarak duvara çarpan ya da çukura düşen değil ufkun ötesini görerek ilerleyen bir ülke olmuş.
*****
Böyle bir Türkiye’de :
- Kanla beslenen vampir partiler olabilir mi?
- Dinle beslenen iktidar olabilir mi?
- Din taciri asalaklar mürit bulabilir mi?
- Bölücü zihniyet insan kaynağı bulabilir mi?
- Kula kulluk eden insan olabilir mi?
- Takım tutar gibi parti tutan insanlar olabilir mi?
- “Çalıyor ama çalışıyor” diyen zeka özürlüler yaşayabilir mi?
Demek ki böyle bir ülkeyi yaratmamıza engel olan ne varsa onunla mücadele edeceğiz.
Hem de hep beraber ve zaman kaybetmeden. Ve kendimizden başlayarak… 18.1.2024 Çorlu
Facebook Yorum
Yorum Yazın