Yerli klon sığırların "üçüncü kuşağı" da sağlıklı gelişiyor
GÜNDEMNKÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sezen Arat: - "Klon sığırlarda üçüncü kuşağı aldığımız için çok memnunuz. Bundan sonra da bu sürüyü büyütmek ve nereye kadar devam edecek onu görmek istiyoruz" - "Dünyada bu yaşa kadar yaşayan klonların sayısı az. Bu klonlama teknolojisiyle kaliteli ırkları çoğaltabiliriz. Hastalıklara dirençli olan hayvanların sayısını artırabiliriz"
TEKİRDAĞ (AA) - MESUT KARADUMAN - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) destekli "Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması Projesi" kapsamında klonlanan yerli boz ırk boğa "Efe" ve dişi klonların bu yıl doğan "üçüncü kuşak" buzağısı sağlıklı şekilde büyüyor.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sezen Arat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projenin amacının sayıları azalan yerli ırkların klonlama teknolojisiyle çoğaltılmasını sağlamak olduğunu söyledi.
Tekirdağ'da 2009'da klonlama teknolojisiyle dünyaya getirilen "Efe", "Ece" ve "Ecem" adındaki sığırların 11 yaşında oldukları için dünyada "en uzun yaşayan klonlar" sınıfına girdiğini belirten Arat, "Geçen yıl ikinci kuşak doğmuştu ve sağlıklı şekilde büyümeye devam ediyorlar. Bu yıl üçüncü kuşak yavru da doğdu. Yani klonun kızının kızının, erkek buzağısı oldu. Hiçbir müdahaleye gerek kalmadan yaşamlarını sürdürüyorlar. Yavrular da gayet sağlıklı. Klonların normal hayvanlardan hiçbir farkı yok." dedi.
Arat, klon sığırların yapay bir üretim teknolojisi ile laboratuvar ortamında üretildikleri için, doğaya adaptasyonu ve yavrulama durumlarını sürekli takip ettiklerini ifade etti.
Klonlanan sığırların uzun ömürlü olmasının, sağlıklı buzağılar dünyaya getirmesinin, klon sığır neslinin sağlıklı geliştiğini gösterdiğini anlatan Arat, "Bu teknolojinin başarıyla uygulandığında herhangi bir olumsuzluk olmadığını, hayvanların üretilmesinde bu teknolojinin kullanılabileceğini görüyoruz. Seçtiğimiz ırk ekonomik olarak değeri olmayan bir ırk ama bu teknoloji bütün diğer ırklarda da kullanılabilir. Bir holstein, montofon veya başka verimli ırkları klonlayarak çoğaltabiliriz." diye konuştu.
- "Hastalıklara dirençli hayvanların sayısını artırabiliriz"
Arat, Türkiye'de klonlama konusunda ileri teknolojilerin kullanılmasının sevindirici olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu teknoloji çok fazla ülkede uygulanmıyor. Ülkemiz bu anlamda klonlama teknolojisini başarı ile uygulayan ilk 10 ülke arasında. Klon sığırlarda üçüncü kuşağı aldığımız için çok memnunuz. Bundan sonra da bu sürüyü büyütmek ve nereye kadar devam edecek onu görmek istiyoruz. Klonlar 11 yaşına geldi. Dünyada bu yaşa kadar yaşayan klonların sayısı az. Bu klonlama teknolojisiyle kaliteli ırkları çoğaltabiliriz. Hastalıklara dirençli olan hayvanların sayısını artırabiliriz."
İlginizi Çekebilir