Salgınla birlikte ”ofisler eve, evler ofise” dönüşüyor
GÜNDEMMimarlık şirketi DİEM’in Kurucu Ortağı Melih Şamlı: ”Yeni dönem olarak adlandırdığımız yakın ve orta vadeli süreçte ’ofis+ev’ konsepti, 2021 yılı itibarıyla bir daha çıkmamak üzere hayatımıza girdi” ”Özellikle İstanbul gibi büyük merkezlerde, metropollerde yatay ofis bloklarının çok az olması ve büyük bir oranda ofis stoklarının düşey bloklardan oluşması, çalışanların uygun altyapılı evlerini ofis olarak kullanmaya teşvik edecektir”
İSTANBUL (AA) Mimarlık şirkti DİEM'in Kurucu Ortağı C. Melih Şamlı, salgınla birlikte çalışanların nerede oturduğunun öneminin kalmadığını belirterek, "Yeni dönem olarak adlandırdığımız yakın ve orta vadeli süreçte 'ofis+ev' konsepti, 2021 yılı itibarıyla bir daha çıkmamak üzere hayatımıza girdi." ifadesini kullandı.
DİEM'den yapılan açıklamaya göre, küresel salgının devam ettiği bugünlerde alınacak yeni önlemlerin neler olacağı konusu sıkça tartışılırken, bazı büyük şirketler başta olmak üzere birçok firma için uzaktan çalışma ve ofislerin ne olacağı konusu da gündemden düşmüyor.
Alınan önlemler çerçevesinde iş gücünün yüzde 2060'ının uzaktan çalışmasının kalıcı olacağı öngörülürken, ev ve ofis birlikteliğini içeren hibrit çalışma yöntemi de öne çıkıyor. Ofis çalışanlarının büyük bir çoğunluğu bu modeli benimserken, ofislerin geleceğinin ne olacağı konusundaki arayışlar da sürüyor.
Studio Alliance Birliği üyesi Türk mimarlık şirketi DİEM'in Kurucu Ortağı C. Melih Şamlı, konuya ilişkin değerlendirmesinde, yurt içi ve dışındaki bazı firmaların evden çalışmayı sürdüreceklerini açıkladıklarını hatırlattı.
Ofislerin özellikle çok uluslu şirketlerin marka ve kültürünü yansıtmak yolunda bir yapı taşı olduğunu aktaran Şamlı, "Bina stokları özellikle A+ ofisler için ihtiyaçtan daha fazlası ile atıl durumda iken, Kovid19 sonrası düzenlemelerle bu alanların yeniden değerlendirilmesi gündeme gelecektir. Bu alanların konutsal kullanım alanına dönüştürülmesi de düşünceler arasındadır." ifadelerini kullandı.
"Salgınla birlikte çalışanların nerede oturduğunun önemi kalmadı"
Salgınla birlikte çalışanların nerede oturduğunun öneminin kalmadığını ve deneyimlerin teknoloji yoluyla paylaşıldığının kesin bir şekilde ortaya çıktığını belirten Şamlı, şunları kaydetti:
"Yeni dönem olarak adlandırdığımız yakın ve orta vadeli süreçte 'ofis+ev' konsepti, 2021 yılı itibarıyla bir daha çıkmamak üzere hayatımıza girdi. Özellikle İstanbul gibi büyük merkezlerde, metropollerde yatay ofis bloklarının çok az olması ve büyük bir oranda ofis stoklarının düşey bloklardan oluşması, çalışanların uygun altyapılı evlerini ofis olarak kullanmaya teşvik edecektir. Bu evlerde ve özellikle yeni inşa edilecek olanlarda ilk aranacak özelliklerden biri iş otelleri ve havalimanı lounge'larında görüldüğü üzere iş merkezlerinin kurularak yüksek hızlı internet, printer ve toplantı salonları gibi kolaylıkların sağlanması olacaktır."
"Sensörlü sabunluk, kapılar, ışıklandırmalar gibi hijyen bazlı düzenlemeler kalıcı olacak"
DİEM'in Kurucu Ortağı Şamlı, Kovid19 sonrası dönemde hibrit ofislerin, evden ve ofisten çalışmanın en faydalı yönlerini alarak yeni bir düzene gideceğini aktararak, "Çalışanlar odaklı çalışma, sosyalleşme, öğrenme ve iş birliği gibi konularda artık dijitalleşme sayesinde bilgisayar ekranından bu ihtiyaçlarını giderecek. Ancak zorunlu olduklarını düşündükleri ve takım arkadaşları ile aynı ortamda bir soruna çözüm aradıkları durumlarda veya kısa süreli de olsa bir kahve eşliğinde sosyalleşerek iş konularını görüşecekleri durumlarda ofise gelecek." ifadelerini kullandı.
Sensörlü sabunluk, kapılar, ışıklandırmalar gibi hijyen bazlı düzenlemelerin kalıcı olacağını vurgulayan Şamlı, yemekhane alanlarının yine birçok şirket için hibrit çalışma düzeninde gerekliliğini yitireceğini ve şirket yönetimlerinin, çalışanlarının yemek ihtiyaçlarını ofise gelmeden ya da çıktıktan sonra gidereceklerini öngördüklerini kaydetti.
İlginizi Çekebilir