© Haber282 - 2020

Erdoğan, "Ergene Çevre Koruma Projesi, Derin Deşarj Hattı Işık Göründü Merasimi"nde konuştu: (2)

"(Kıdem tazminatı) Her bir işçimizin kazanılmış hakkını korumak bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve kendisi de işçilikten gelen bir ferdi olarak, en başta gelen görevimizdir. Amacımız işçilerimizin kıdem tazminatı haklarını birilerinin insafına bırakmadan kalıcı ve garantili bir sisteme bağlamaktır" - "Hep söylerim, işveren sendikaları, işçi sendikaları gelin bir araya bu konuyu kendi aranızda halledin. Kendi aranızda halledemeyip bunu eğer 'Kabine halletsin.' diyorsanız ha burada art niyet vardır. Kusura bakmayın, böyle bir art niyete ne Cumhurbaşkanı olarak şahsım ne de kabinemiz alet olamayız" - "Niye kendi aranızda bu işi çözmüyorsunuz? Niye kendi aranızda bunu halledemiyorsunuz? Kendi aranızda halledemeyip ondan sonra bizleri işçimizin ve işverenin karşısında zor duruma düşürmek veya kötü durumda bırakmak mı istiyorsunuz? Bugüne kadar attığımız her adımda nasıl emekçi kardeşlerimizin yanında yer almışsak, bu konuda da aynı anlayışla hareket edeceğiz" - "Türkiye, 2018 yılında maruz kaldığı kur, faiz, enflasyon saldırısını püskürtüp, yeniden yükselişe geçtiği bir dönemde salgına yakalandı. Mart ayında başlayan, nisanda tüm ağırlığıyla süren, mayıstan itibaren yavaşlayan bu salgın sürecindeki kayıplarımızı kısa sürede telafi edebileceğimize inanıyorum. Nitekim tüm öncü göstergeler ülkemizin çok ciddi bir sıçramanın eşiğinde olduğuna işaret ediyor"

İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her bir işçimizin kazanılmış hakkını korumak bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve kendisi de işçilikten gelen bir ferdi olarak, en başta gelen görevimizdir. Amacımız işçilerimizin kıdem tazminatı haklarını birilerinin insafına bırakmadan kalıcı ve garantili bir sisteme bağlamaktır." dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tekirdağ'da düzenlenen ''Ergene Çevre Koruma Projesi, Derin Deşarj Hattı B Tüneli Işık Göründü Merasimi''ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.

Bugün inşasını bitirdikleri tünele atık suyu aralık ayında vereceklerini, projenin diğer tünelinin de ekim ortası gibi tamamlanacağını ifade eden Erdoğan, bu tünele de Mart 2021'de su verileceğini, böylece ülkenin ve Avrupa'nın en büyük çevre projelerinden birini hayata geçireceklerini söyledi. 

Erdoğan, projeyi bitirdiklerinde 1300'ün üzerinde fabrikanın sisteme dahil olacağını aktararak, yapılan bu yatırımlarla Ergene Nehri'nin su kalitesinin önemli ölçüde iyileştirileceğini ve suyun temiz akmasının sağlanacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sanayicilerimiz de arıtma tesisi işletmenin yükünden kurtulacak ve sadece üretime odaklanabilecek. Hepsinden önemlisi Ergene hayata dönecek. Burada edindiğimiz tecrübe ve birikimi diğer havzalarda da kullanacağımıza inanıyorum." diye konuştu.

- "Türkiye'nin önü açık görünüyor"

Türkiye'nin salgın döneminde sağlık alanında mücadele verirken, kalkınma altyapısının önemli yatırımlarını da ihmal etmediğini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Barajlardan tünellere, atık su arıtma tesislerinden havalimanı pistlerine kadar pek çok yatırımı salgına rağmen tamamladık. Sanayi tesislerimizin önemli bir kısmı salgın döneminde de üretimini sürdürdü. Şimdi tüm sanayi tesislerimiz hem yurt içi talebe hem ihracata yönelik ciddi bir atılım hazırlığı içindedir. Türkiye, 2018 yılında maruz kaldığı kur, faiz, enflasyon saldırısını püskürtüp, yeniden yükselişe geçtiği bir dönemde salgına yakalandı. Mart ayında başlayan, nisanda tüm ağırlığıyla süren, mayıstan itibaren yavaşlayan bu salgın sürecindeki kayıplarımızı kısa sürede telafi edebileceğimize inanıyorum. Nitekim tüm öncü göstergeler ülkemizin çok ciddi bir sıçramanın eşiğinde olduğuna işaret ediyor. Yatırımdan, üretimden, büyümeden, istihdamdan asla taviz vermeden hedeflerimize doğru yürümekte kararlıyız. Ülkesini ve milletini seven herkesi bu büyük yatırım ve istihdam seferberliğine katkıda bulunmaya davet ediyorum. Devletimiz tüm imkanlarıyla bu seferberliği destekleyecektir. Salgın sonrası yeniden şekilleneceği anlaşılan siyasi ve ekonomik düzende Türkiye'nin önü açık görünüyor."

- "İlk 5 ayda sadece organize sanayi bölgelerinde 520 yeni fabrika açıldı"

Salgına rağmen ilk 5 ayda sadece organize sanayi bölgelerinde 520 yeni fabrikanın açıldığını, gıdadan kimyaya, mobilyadan makine imalatına varıncaya dek farklı sektörlere odaklanan bu fabrikalar için özel sektörün 8 milyar liralık yatırım yaptığını aktaran Erdoğan, "Yine ilk 5 ayda özel sektörü, yatırımlarını desteklemek üzere 67 milyar liralık yatırım teşvik belgesi düzenledik. Bu yatırımların hayata geçmesiyle 110 bin vatandaşımıza yeni iş imkanları doğacaktır." şeklinde konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, haziranın ilk üç haftasında organize sanayi bölgelerindeki elektrik tüketiminin mayıs ayına göre yüzde 26 arttığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"İmalat sanayinde siparişler ve kapasite kullanım oranları da günden güne yükseliyor. Yine haziranın ilk üç haftalık ihracat verileri, mayısa göre yüzde 25 daha fazladır. Yurt dışı piyasaların da toparlanmaya başladığını görüyoruz. Avrupa'dan ve başlıca ihracat piyasalarımızdan gelen veriler olumlu yöndedir. Dış piyasalardaki toparlanma inşallah bize sipariş artışı ve talep artışı olarak dönecektir. Dış konjonktürdeki toparlanmayla ekonomik canlanmanın daha da hızlanmasını ve yılın son iki çeyreğinde güçlü büyüme oranlarına ulaşmayı bekliyoruz."

- Kıdem tazminatı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, fırsatların şimşek gibi olduğunu belirterek, "Çakar ve kaybolur derler. Ayağımıza gelen fırsatı değerlendirmek için ülkemizin potansiyelinin tamamını harekete geçirmek mecburiyetindeyiz." dedi. 

Bunun yolunun ise birliğe, beraberliğe, kardeşliğe sahip çıkmaktan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin özellikle son 7 yılında yaşadığı tüm saldırıların, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini hedef alması bu yüzdendir. Bugünlerde yine birileri çeşitli bahanelerle aynı senaryoyu tedavüle sokmaya çalışıyor. Mesela son dönemde işçiden işverene tüm kesimleri huzursuz edecek, asılsız dedikodular yayılıyor. Biz ülkemizin sanayisini, ticaretini, üretimini, ihracatını artırma çabası içindeyken, aynı zamanda işverenlerin ve çalışanların sorunlarına köklü çözümler getirmeye çalışıyoruz. Kıdem tazminatı konusu da bunlardan biridir. Her bir işçimizin kazanılmış hakkını korumak bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve kendisi de işçilikten gelen bir ferdi olarak en başta gelen görevimizdir. Amacımız işçilerimizin kıdem tazminatı haklarını birilerinin insafına bırakmadan kalıcı ve garantili bir sisteme bağlamaktır.

Hep söylerim, işveren sendikaları, işçi sendikaları gelin bir araya bu konuyu kendi aranızda halledin. Kendi aranızda halledemeyip bunu eğer 'Kabine halletsin.' diyorsanız ha burada art niyet vardır. Kusura bakmayın, böyle bir art niyete ne Cumhurbaşkanı olarak şahsım ne de kabinemiz alet olamayız. Niye kendi aranızda bu işi çözmüyorsunuz? Niye kendi aranızda bunu halledemiyorsunuz? Kendi aranızda halledemeyip ondan sonra bizleri işçimizin ve işverenin karşısında zor duruma düşürmek veya kötü durumda bırakmak mı istiyorsunuz? Bugüne kadar attığımız her adımda nasıl emekçi kardeşlerimizin yanında yer almışsak, bu konuda da aynı anlayışla hareket edeceğiz."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER