’Riskli yapı’ raporu site sakinlerini ikiye böldü; süreç yargıda düğümlendi

EDİRNE’de 4 bloklu siteden 3’üne verilen ’riskli yapı’ raporu, apartman sakinlerini ikiye böldü. Bazı kişiler, evlerini boşaltırken, bazıları da ’Dairelerimiz sağlam’ diyerek karara itiraz etti. Süreç yargıya taşınırken, duruşmada dinlenen Mustafa Gürmen, ”Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü binalara ’çürük’ raporu verdi. Tapu şerh koydu, ipotek koydu, belediye ’Binanız çürük, 1 ay içinde çıkın’ dedi. İcra, ’Tekrar aidatlarınızı ödeyin’ diyor. Devletimizin hangi kurumuna uyacağız?” dedi.
Binevler semtindeki 4 blok, 40 haneden oluşan sitede ’riskli yapı’ tartışmaları nedeniyle ev sahipleri, mahkemelik oldu. 2019 yılında bazı ev sahiplerinin talebiyle 3 blokta yapılan müracaat sonrası ’riskli yapı’ raporu alındı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ile belediye, apartmanların ’riskli’ olduğu gerekçesiyle yıkılması gerektiğini belirtti, analiz yaptırmayan blok sakinleri ise karara karşı çıktı. Apartmanda oturanları ikiye bölen karar, yargıya taşındı. Uzun zamandır devam eden süreçte taraflar, son olarak 9 Şubat’ta İdare Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme, konuyla ilgili nihai kararını vermek için duruşmayı sonlandırdı. Taraflar, sitenin akıbeti için Bölge İdare Mahkemesi’nin vereceği kararı beklemeye başladı.
’RAPOR YETKİLİ OLMAYAN FİRMA TARAFINDAN VERİLDİ’
’Riskli yapı’ kararına karşı çıkan ve hazırlanan raporun yetkisi olmayan firma tarafından hazırlandığını savunan Derya Tan, ”Lale Apartmanı 4’üncü katta oturuyorum. Bina için bir rapor hazırlanmış ama rapor vermeye yetkisi olmayan bir firma olduğuna dair de tespitte bulunuldu. Bu yasal bir süreç, mahkeme devam ediyor. Dolayısıyla böyle gerginlik ortamı yaratmaya gerek yok” diye konuştu.
Evlerinin zorla yıkılmaya çalışıldığını söyleyen ve karara karşı çıkan Sinan Yıldız da ”Bu evleri zorla yıkmak istiyorlar. Burası Binevler, Edirne’nin en büyük yapı kooperatifi. Yapıyı test ettirdik, o konu mahkemede. Mahkemede olduğu ve hukuki süreç işlediği için herhangi bir beyanat vermek istemiyorum. Onu takip ediyoruz, sonuna kadar hukuki haklarımızı savunacağız. Oturulamaz kararını mahkeme verecek. Madem eşitlik varsa 17 blok 170 daire var, o zaman hepsi yıkılsın. Sadece 3 blokun yıkılmasıyla kentsel dönüşüm olmuyor herhalde. Burada 3 blok istiyor, 1 blok istemiyor” dedi. 
’MAĞDURİYETİMİZİN GİDERİLMESİNİ İSTİYORUZ’ 
Binaların riskli olduğunu savunan Mustafa Gürmen ise ”Bizim mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü binalara ’çürük’ raporu verdi. Tapu şerh koydu, ipotek koydu, belediye ’Binanız çürük, 1 ay içinde çıkın’ dedi. İcra, ’Tekrar aidatlarınızı ödeyin’ diyor. Devletimizin hangi kurumuna uyacağız? Ne olacaksa bir an evvel karar verilip, mahkemece mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” diye konuştu. 
’Riskli yapı’ raporu aldıktan sonra evini boşaltan İbrahim Ay da ”Bu tahlile göre, bu evlerde oturulamaz ancak 1 blok itiraz ediyor. Edirne deprem kuşağında, etrafımızda depremler başladı. Bütün profesörlerin söylediği şey, fay hattı oynamaya başladı. Bu tahlili aldıktan sonra evimi hemen boşalttım, yarın ne olacağı belli değil. Bu evlerin zaten yıkılma kararı var, belediye tarafından verilen, tapuya işlenmiş kararlar var. Bunun üzerine bu evlerde oturulmaz. Bir an önce çaresine bakılsın, yıkılsın ve yerine yenisi yapılsın. Devlet mi yapacak, kim yaparsa yapsın ve evime kavuşayım. Benim istediğim, bu. Eğer arkadaşlar, bu evler sağlam, diyorsa sağlam raporunu getirsinler; ertesi gün taşınırım ama sağlam değil” dedi.  
’BETON VE DEMİR DEĞERLERİ ÇOK DÜŞÜK ÇIKTI’ 
Bölgenin altyapısının sıkıntılı olduğunu kaydeden Mesut Bacanlı da ”Duvarlardan da gelen sesler sonrası resmi makamlara bir risk tespiti yaptırmak istedik. Bunun incelemeleri yapıldı. İlk incelemede beton ve demir değerleri çok düşük çıktı. Buna arkadaşlarımız ’Evlerimiz çok sağlam’ diyerek itiraz etti fakat tamamen incelendiğinde, binaların ciddi manada riskli olduğu tespit edildi. Bunun üzerine tapuda evlerimizin üzerine konulan ’Riskli yapıdır’ şerhinden sonra evlerimizden hemen taşındık. Bu tespit 2019’da yapıldı fakat çok uzadı. Birilerinin bunu engellemek için mücadele ettiğini gördük. Belki evlerinin elinden gideceği korkusuyla, çıkmak istemediler ama böyle bir şey tabi ki yok. Burada devletimize güveneceğiz, yasalara güvenerek hareket edeceğiz” diye konuştu. (DHA)