Hobi olarak başladı, koyun çiftliği kurdu
TEKİRDAĞ’ın Çerkezköy ilçesinde iş insanı Murat Karasu, 5 yıl önce şehrin gürültüsünden kurtulmak için Veliköy Mahallesi’ndeki arazisinde küçük bir çiftlik kurdu. Hobi olarak aldığı 50 koyun ile besiciliğe başlayan Karasu, sayısını 300’e ulaştırdığı koyunlardan elde ettiği sütten yoğurt yapıp satmaya başladı.
Çerkezköy ilçesinin Veliköy Mahallesi’nde yaşayan iş insanı Murat Karasu, yaklaşık 5 yıl önce hobi olarak aldığı 50 koyunla besiciliğe başladı. 5 yılda koyun sayısını 300’e ulaştıran ve çiftlik kuran Karasu, koyunlardan elde ettiği sütle de yoğurt yapmaya başladı. Karasu, koronavirüs salgınının artmasıyla beraber doğal ve organik ürünlere talebin arttığını söyledi. Hayvan yemlerine gelen zamlardan sonra çare aramaya başladığını dile getiren Karasu, “Biz koyunculuk yapıyoruz ne yapabiliriz diye düşündüm. Koyunun sütünden faydalanalım dedim. Sütünü sağdık, sonra yoğurda çevirdik, şu an çevremize yoğurt olarak dağıtıyoruz” dedi.
’MÜMKÜN OLDUĞU KADAR MERAYI KULLANMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Uygun hava koşullarında koyunları kendi meralarında otlattığını da kaydeden Karasu, ”Çok yağmurlu havalarda çıkartmıyoruz, ıslanmamaları için çünkü şu anda kuzularımız var. Yem fiyatlarının artışından dolayı mümkün olduğu kadar merayı kullanmaya çalışıyoruz. Yazları sürekli meradayız. Kışın şartlar çok zor olduğundan ve kar olduğundan dolayı akşam saatlerinde soğuklardan koyunlar geriye dönüş yapıyorlar” dedi.
Yoğurt üretimine başlamadan önce çevresinde koyun yoğurdu bulamadığını ifade eden Karasu, ”Koyun yoğurdu çok fazla bulunan ve yapılan bir yoğurt değil. Kırklareli’nin Tekirdağ’ın daha uzak köylerinde yapanlar var. İnsanlar kendileri için yapıyorlar kimse üretip satmak için yapmıyor. Ona istinaden giriş yaptım” dedi. İnsanların koyun yoğurdunun ve sütünün koktuğu düşüncesinde olduğunu ve bu düşünceyi kırmak adına küçük numuneler yaparak çevresine dağıttığını ifade eden Karasu, ”Ortalama 200-300 kovaya yakınını çevreme dağıttım. Bir ye tadına bak dedim, koyun kokusuyla hiçbir alakası yok. Yoğurt mayam da koyun. Hiçbir katkı maddesi yok doğal” dedi.
PATENT BAŞVURUSU YAPTI
Patent başvurusu yaptığını da sözlerine ekleyen Karasu, “Koyun yoğurdunun patentini aldım. Sitelerini aldım. Koyunlarımızın ismi vardı patenti alırken ismimizi değiştirdik. İsmi ‘sosyete çobanı’ oldu. Bazı arkadaşlarımın yanına gidiyordum ben ’Sen nasıl çobansın, senden çoban mı olur, sosyetik çobansın’ derken yoğurdun ismini de ‘sosyete çoban’ olarak koyduk. Şu anda belli bir miktar hayvan sağılıyor. Belli bir miktarda süt çıkıyor, büyüyebilir. Koyun olarak şunu söyleyebilirim, bu hayvanın etinden, sütünden, gübresine kadar her şeyinden yararlanmalarını tavsiye ederim. Ürettiğiniz malın sütünü değerlendirin, peynire yoğurda çevirebilirsiniz, kesinlikle değerlendirin” diye konuştu.
İKİ IRK YETİŞTİRİYOR
Murat Karasu, çiftlikte et ve süt ırkı olmak üzere iki ırk yetiştirdiğini söyledi. Et ırkında kuzuların normal şartlarda 3-4 aylıkken kesime gittiğini ancak kendi kuzularının damızlık olmasından dolayı uzun ömürlü yaşadığını ifade eden Karasu, ”Damızlık vasfı taşıdığı için alan dişilerini ömür boyu kuzu aldıkları için uzun süreli yaşıyorlar. Erkekler de yine aynı kurbanlık ve kasaplık olarak şu anda çıkmıyor bizde. Süt ırkı olarak da lagün cinsi koyunlarımız var. Onların da yağ oranları yüksek. Aroması da farklı. Diğer ırkların çalışmasını hiç yapmadım, yapan arkadaşlar da mutlaka vardır. Lagun koyunun yağ oranı yüksek olduğu için lezzeti de çok güzel. Ortalama süt sizin bakımınıza bağlı. Günlük ortalama 3-3.5 litre çıkıyor. Benim şu an ilk kuzularım normalde 5 litre verenler oluyor. Daha ilk doğumunu yaptılar. İlk kuzuları hem kuzuları emiyor hem ben alıyorum. 3 litre veriyorsa, 2 litresini ben kullanıyorum, 1 litresini kuzular emiyor. Kuzuları mamayla beslemiyorum, damızlık olacağı için anne sütüyle devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın