Kılıçdaroğlu: Ayçiçeği taban fiyatı ton başına 16 bin lira olmalı (2)
POLİTİKAKılıçdaroğlu: Ayçiçeği taban fiyatı ton başına 16 bin lira olmalı (2)
’SİYASİ PARTİLER YASASI KONUSUNDA 6 LİDER GÖRÜŞ BİRLİĞİNE VARDIK’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’nin tatile girmesinin ardından 8 ilde 8 grup toplantısı programı kapsamında Erzurum’un ardından 2’nci grup toplantısını Edirne’de Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenledi. Parti yönetimi, milletvekilleri ve partililerin katıldığı toplantı, halka açık yapıldı. Kılıçdaroğlu’na toplantı öncesi Edirne’de yaşayan Mukaddes Kokeralp, Atatürk resimli Türk bayrağı takdim ederken bir gazi ise Atatürk resmi hediye etti.
’SEN YARGIÇLIK YAPAMAZSIN’
Grup toplantısındaki konuşmasında Türkiye’deki adalet sistemini eleştiren Kılıçdaroğlu, ”Yargıya bakın, sarayın talimatını dinleyen savcı hemen alınır, süratle Yargıtay üyesi yapılır. Bir tek Yargıtay kararının altında imzası olmadan Anayasa Mahkemesi’ne üye seçilir. Bay Kemal de bunu yiyecek, yemezler. Yargıtay’da o kadar çalışan yargıç var ve onların her birisinin imza attığı kararlar var. Bu kadar yargıç varken, yıllardır orada çalışırken, birisi paraşütle gelecek, niçin? Sezgin Baran Korkmaz’ı talimatla serbest bıraktılar ya, onların ödüllendirilmesi lazım. Beyefendiye Yargıtay üyeliği teklif etmişler ama o ’Anayasa Mahkemesi’ne üye olmak istiyorum’ demiş. Nereye üye olursan ol, sen yargıçlık yapamazsın. İster anayasa mahkemesi, ister başka birine. Yargıç, vicdanıyla karar veren kişidir. Hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar veren insandır. Eğer yargıç birilerinin talimatıyla birilerinin lütfuyla bir koltuğa gelmişse yargıçlık yapamaz. Dolayısıyla çoklu organ yetmezliği derken yargının içinde bulunduğu durumu da hepimizin görmesi lazım” diye konuştu.
Siyasi partiler yasasında ciddi değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ”Siyasi partiler yasasında ciddi bir değişiklik gerekiyor. Bu konuda 6 lider anlaştık ve görüş birliğine vardık. Bu konuyu kamuoyuyla paylaştık. Tek kişinin iradesine Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni de bırakmayacağız. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Cumhurbaşkanı, halkın cumhurbaşkanı olacak. Birilerinin cumhurbaşkanı olmaz. Ya ona başka bir isim bulacaksın ya da Cumhurbaşkanlığı unvanını kullanmayacak. Bu kadar açık bu kadar net söylüyoruz. Dolayısıyla bizim yapacak çok işimiz var. Ama şundan emin olmanızı isterim. Neyi nasıl yapacağımızı çok iyi biliyoruz. 6 lider de çok iyi biliyor. Bütün mesele bunun zamanlaması. Bununla ilgili bir çalışma da yapıyoruz. 6 parti kendi içinde bu çalışmayı yapıyor. Belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra bunu da kamuoyuyla paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
KUR KORUMALI MEVDUAT SAHİPLERİNE SESLENDİ
Kılıçdaroğlu, kur korumalı sistemini eleştirip, sözlerine şöyle devam etti:
”Bu yılın ilk 6 ayında bankaların karı yüzde 400. Çiftçi yüzde 400 kar elde etti mi? Hayır. Esnaf? Hayır. Sanayici? Hayır. Ücretli? Hayır. Hiçbir meslek grubu yüzde 400 kar elde etmedi, bankacılık hariç. Yüzde 400 kar. Neymiş? Beyefendi faize karşıymış. Ne yapacaksın? Karşı olduğunu söyleyeceksin. Birileri malı götürecek. Sadece bu mu? Hayır, kur korumalı mevduat. Ekonominin kalbine yerleştirilmiş bombadır diyorlar. Bomba değil, atom bombası. Dünyanın parası. Beyler götürdüler. Parayı yatırıyorsun, Türk lirası olarak. Sana güvence veriyorlar, faiz artarsa hiç merak etme, faizi de artıracaklar. Döviz artarsa hiç zararları olmayacak, döviz de ödeyeceğiz. O garantiyi de sana veriyorlar. Vergi? Senden vergi de almayacağım diyor. Fırından ekmek alırken vergi ödeyeceksiniz. Beyler milyarları götürecekler, 5 kuruş vergi almayacaksınız. Buradan kur korumalı mevduat sahiplerine, yani bir avuç kişiye sesleniyorum. Bizim iktidarımızda sadece ve sadece faizi alacaklar. Öyle döviz garantisi falan filan yok. Türkiye sömürge bir ülke değildir.”
’KİM ÜRETİYORSA, ONDAN YANA POLİTİKA İZLEYECEĞİZ’
Esnafın ve üretenin yanında olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, ”Sanayicilerin, özellikle katma değeri yüksek ürettikleri sürece hep yanlarında olacağız. Size sözüm var, iktidarımızda ilk bir hafta içinde esnafın bankalardan ve esnaf kefaret kooperatiflerinden aldıkları faizleri sileceğiz. Faiz olmayacak. Bir sefere mahsus faizleri sildireceğiz. Zaten esnaf battı. Aldı sattı mı? Yerine koyamıyor zaten. Bir de faiz. Sürekli takla attırıyor. Sürekli borçlar büyüyor. Sürekli ödeyemiyor. Dükkanı kapattığı zaman borçla ne nasıl geçinecek? Çiftçiye de sözüm var. Çiftçilerin de banka ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nden aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz. Onların da faizi olmayacak. Bir sefere mahsus olarak silinecek. Dolayısıyla kim üretiyorsa, kim emek harcıyorsa ondan yana politika izlemeye devam edeceğiz” dedi.
’SEN KİM, BİZİM MİLLİYETÇİLİĞİMİZİ ÖLÇMEK KİM?’
Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması konusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştiren Kılıçdaroğlu, ”Bahçeli ne diyor bunun için Allah aşkına? Uyuyor, uyuyor. Ne diyor Bahçeli? Bana kızıyor. Bizim milliyetçiliğimizi öğrenmek istiyorlarsa rahmetli Ecevit’e bakacaklar. Kıbrıs’a bakacaklar. Akdeniz’e bakacaklar Akdeniz’e. Sen kim, bizim milliyetçiliğimizi tartmak ölçmek kim? Süleyman Şah Türbesi kaçırılırken, toprak terk edilirken sesin niye çıkmadı?” diye konuştu.
’EYT SORUNUNU BAY KEMAL ÇÖZER’
İktidara gelmeleri halinde en geç 1 yıl içinde yurt sorununu çözeceği sözünü veren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
”Gençlere söz verdim. O sözü de Allah nasip eder sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimizde göreceksiniz. En geç 1 yıl içinde Türkiye’de yurt sorununu çözeceğiz. 1 kişilik, 3’er kişilik odalar sıcak suyu, soğuk suyu, geniş bant internet erişimi olacak. Anne, baba güven içinde çocuklarını götürüp öğrenci yurduna teslim edecek. Dolayısıyla öğrenciler huzur içinde okullarına gidecekler. Akşam da yurtlarına dönecekler. 20 yıldır çözemediklerini Allah nasip ederse bir yıl içinde çözeceğiz. EYT’liler sizin sorununuzu biliyorum. Bir şey söyleyeyim EYT sorununu çözecekse bir kişi çözer. Onun adı da Bay Kemal. Hiç endişe etmeyin.”
’ÜRETMEK ZORUNDAYIZ’
Türkiye’nin büyük ölçüde üretimden koparıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ”Dış ticaret açığımız var, bütçe açığımız var. Bu ekonomide çok tehlikelidir. Hem bütçe açığımız var, geliriniz giderinize yetmiyor. Hem dış ticaret açığınız var, ihracat yapıyorsunuz ama ithalatınız çok daha fazla ve ikisi de artıyor. Yoksulluk derinleşiyor. Bütün bunlardan çıkmanın yolu üretim, üretimden geçiyor ve biz üretmek zorundayız. Ama bunlar üretimin ne olduğunu bilmiyorlar. Bunlar sadece ceplerini dolduruyorlar. Size söz o malı götürenlerin tamamının ceplerini dikeceğim. Arayacaklar, cep bile bulamayacaklar. Hiç endişe etmeyin” değerlendirmesinde bulundu.
’BARIŞ AKADEMİSYENLERİNİ 1 HAFTA İÇİNDE GÖREVE İADE EDECEĞİZ’
Barış akademisyenlerini de göreve geldiklerinde 1 hafta içinde göreve iade edeceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Barış akademisyenlerini derhal bir kararnameyle 1 hafta içinde görevlerine iade edeceğiz. Bir üniversitede her türlü düşünce, özgürce tartışılmalıdır. Bütün aykırı düşüncelere bizim ihtiyacımız var. Hiçbir aykırı düşünceden korkmamak lazım. Düşündükçe insanoğlu geleceği daha sağlıklı kurgular ve daha sağlıklı oluşturur. Tartıştıkça bunu yapabilir. Farklı düşüncelerden korkmamak, farklı düşüncelere saygı göstermek, her şeyden önce insan olarak her birimizin görevi. Üniversitelerden hocalar atıldı. Üniversitelerden araştırma sayıları giderek düşüyor. İranlı üniversitelerin ürettiği bilgi sayısı, Türk üniversitelerini geçti. Bu benim yüreğimde derin acılardan birisidir. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletinde nasıl olur da bilimsel araştırmalar bu kadar yerlerde kalır? Üniversite açtılar, her kente bir üniversite açtık dediler. Aslında bizim gerçek bir üniversite sayımız, toplasanız 10-15’i aşmaz. Diğerleri adı üniversite ama gerçek anlamda üniversite değil. Bol miktarda mezun veriyoruz.” (DHA)
İlginizi Çekebilir