Başkan Yardımcısı Çolpan: “Deprem Uyarılarını Dikkatle Dinledik”
ÇORLUMarmaraereğlisi Belediyesi tarafından düzenlenen 'Deprem Her An Kapımızda' konulu panele katılan Çorlu Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Çolpan, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın uyarılarının dikkate alınması gerektiğini belirterek, "Uyarıları dikkatle dinledik. Zira Çorlu geçmişte de büyük deprem yaşamış bir şehir." dedi.
Marmaraereğlisi Meslek Yüksekokulu'nda gerçekleştirilen panele katılarak Çorlu ve çevresindeki yapılaşma alanları hakkında bilgiler aktaran Çorlu Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Çolpan, Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın Marmara Bölgesi'nde meydana gelebilecek büyük depremin Tekirdağ'da olacağını öne sürdüğünü belirterek, "Sayın Prof. Dr. Ercan'ın uyarılarını ve açıklamalarını dikkatle dinledik. Çorlu Belediyesi olarak gerekli tedbirleri almak için hızlı adımlar atacağız. Bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Deprem ve kentsel dönüşüm konularında düzenlediğimiz toplantılarla yol haritamızı belirlemeye devam ediyoruz. Olası depremde meydana gelebilecek hasarı en aza indirmek için atılması gereken adımları devletimizin ilgili kurumları ile de istişare ediyoruz.
'Deprem Değil Bina Öldürür'
Depremde kalitesiz ve kurallara uyulmadan yapılan yapıların hasar gördüğünü asla unutmamalıyız. Burada önemli olan bir diğer unsur ise inşaat yapılacak zeminlerdir. Değerli hocamız başta olmak üzere birçok bilim insanımız aslında bu konuda yıllardan beridir uyarılarını sürdürmektedirler. Deprem değil bina öldürür sözünü asla unutmamalıyız... Zeminin ne kadar önemli olduğunu geçtiğimiz günlerde yaşadığımız İzmir depreminde bir kez daha gördük. Kilometrelerce ötede olmasına rağmen en büyük yıkım Bayraklı'da yaşandı ve onlarca vatandaşımız yaşamını yitirdi.
'Çorlu Küçük Kıyameti Yaşamış Bir Şehir'
Ülkemiz ve bölgemizin deprem kuşağında olduğunu alsa unutmadan bir an evvel gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Hayatta kalmak istiyorsak geçmişimizi de bilmek zorundayız. Çorlu geçmişte deprem nedeniyle neredeyse yerle bir olmuş bir şehir. ‘Küçük Kıyamet’ olarak adlandırılan ve 23 Nisan 1766 tarihinde Marmara Denizi'nde meydana gelen deprem Çorlu ile Büyükçekmece’yi neredeyse yerle bir etmiş.
'Yerleşim Alanlarımızı Depremi Esas Alarak İnşa Etmeliyiz'
Deprem bir doğa olayıdır ve sonuçta insan kaynaklı olarak tehlike arz eder. Deprem zararlarının büyük boyutlarda olmasının sebebi de maalesef ki insandır. Yakın zamanda meydana gelen depremler bunu bizlere bir kez daha kanıtlamıştır.
Japonya, deprem konusunda örnek almamız gereken önemli bir ülke. Yasal düzenlemelerle birlikte çok şiddetli depremlerde bile can kaybı yaşanmadığını görebiliyoruz. Araştırdığımızda görüyoruz ki Japonya gibi ülkeler yerleşim alanlarını depremi esas alarak inşa etmektedirler. Bugün uzmanlar Tekirdağ ve İstanbul'da olası büyük şiddette bir depremde İstanbul başta olmak üzere bölgemizde depreme uygun olarak inşa edilmeyen binlerce yapının risk grubunda olduğunu bildiriyorlar.
'Afet Konteyner Sayımızı Artırıyoruz'
Depremin yarattığı sonuçlar sadece bizim Çorlu Belediyesi olarak üstesinden gelebileceğimiz bir konu değil. Bu konunun ulusal boyutta yeniden ele alınarak gerekirse sil baştan değerlendirilmesi ve inşaat kuralları revize edilmelidir.
Kentlerimizde yaşayan vatandaşlarımıza sağlıklı ve güvenli bir yaşam ortamı hazırlamak tüm yöneticiler olarak ortak yükümlülüğümüzdür. Yerel yönetimler olarak bizler düzenlenecek kanunlar nezdinde kentlerimizde tüm tedbirleri almalıyız ve alınmasını mutlaka sağlamalıyız. Bunun yanında vatandaşlarımızın da almaları gereken tedbirler konusunda bilgilendirmeliyiz.
Çorlu Belediyesi olarak bu konuda bünyemizde oluşturduğumuz ekiplerimiz ile halkımızın bilinçlenmesi için çalışmalarımızı aralıksız olarak sürdürüyoruz. Kentimizde sağlıksız yapılaşma ile mücadele etmeye devam ediyoruz. Yetkili kurumlar ile birlikte düzenlediğimi panel ve oturumlarla adımlar atıyoruz.
Deprem sonrasında anında ve doğru müdahale için oluşturduğumuz ekiplerimizin malzeme ihtiyaçlarını satın aldığımız afet konteynerlerinden temin edecekler. İlk etapta 4 afet konteyneri satın aldık ve şehrimizin muhtelif ve kolay ulaşılabilir noktalarına konuşlandırdık. Afet konteyneri sayılarımızı artırmaya devam edeceğiz. Umarım geçmişte yaşadığımız acıları bir kez daha yaşamayız." diye konuştu.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan Ne Demişti?
Marmaraereğlisi Belediyesi tarafından Meslek Yüksekokulu'nda gerçekleştirilen panelde konuşan Prof. Dr. Ercan, "Kimse Tekirdağ depreminden söz etmiyor herkes İstanbul diyor. Oysa ki büyük deprem Tekirdağ'da olacak. Bu depremin olacağı yer ise bu arı kovanının en yoğun olduğu yer Marmaraereğlisi'nin önüdür. Depremde açığa çıkacak güç ise 24 atom bombasına eşdeğer olacaktır. Bu deprem sadece Marmara Ereğlisi'ni ve çevresini etkilemeyecek, bütün Trakya Bölgesi bu depremden etkilenecek. Kırılma doğu-batı doğrultusunda gerçekleşecek ve Trakya kırığını da oynatacak. Marmara Ereğlisi'nde bulunan dolum tesislerinin altından geçerek Çorlu'ya, Lüleburgaz ve Babaeski üzerinden de Edirne'ye kadar etki yaratacak. Yani bu deprem sadece Marmara Ereğlisi depremi olmayacak bütün Trakya'nın hatta Marmara Bölgesi'nin depremi olacak.
'Hiçbir Şey İçin Asla Geç Değildir'
Trakya'da deprem açısından en güvensiz ve imara açılmaması gereken bölgelerinin başında Ergene çukuru, Marmara Ereğlisi, Mürefte ve Şarköy kıyıları gelmektedir. Bu alanların yapılaşmaya açılmaması gerekiyordu ancak buna engel olunamadı. Hiçbir şey için asla geç değildir. Dolayısıyla İstanbul depremine daha 20-25 yıl var. İstanbul'da yıkıcı bir deprem olmadı henüz. Kaldı ki Marmaraereğlisi'nde de deprem olmadı. Bugüne kadar yasalar, yönetmelikler çıktı, kentsel dönüşümler için taban haritaları çıkarıldı. Bundan sonra yapılacak eylem, işi hızlandırmaktır.
'Depremin Bir Yasası Vardır'
Depremin bir yasası vardır. Bu yasa der ki 'Bir yerde 7 büyüklüğünde bir deprem olduysa gelecekte de aynı yerde aynı büyüklükte bir deprem olacaktır.' Demek ki tarihini bilmeyen tarihini yaşar. Marmaraereğlisi'nin önünde olacak deprem hem Tekirdağ, Çanakkale, İstanbul, Balıkesir, Bursa, Yalova hem de Kocaeli'nin depremidir. Nasıl onların depremi bizi etkilediyse bizim depremimiz de buraları etkileyecektir. Demek ki bu hazırlık sadece Tekirdağ'da değil, bu saydığım illerin tamamında yapılmalıdır.
Marmaraereğlisi'nin beklediği depremin yıkım kuvveti de 9 olacaktır. Eğer Marmaraereğlisi'nde enkaz altında insan aramak istemiyor, can kaybı yaşamak istemiyorsanız o kıyı şeridindeki yapıların hepsinin yıkılması gerekiyor. Siz yıkmazsanız deprem hepsini yıkacak bu yapıların. İnsanlar önce malım dememeli önce canım demeli. Bir kişinin Türkiye Cumhuriyeti'nde depremden ölmesinin maliyeti 1 milyon 250 bin dolardır. Peki, bir kişinin depremde ölmemesi için yapılması gereken kişi başı yatırımın miktarı ne kadardır biliyor musunuz? Sadece 5 bin dolardır." sözlerine yer verdi.
İlginizi Çekebilir