sohbet odalarıdini sohbetleromegle tvtürk sohbetdini sohbetcinsel sohbetçanakkale psikologtıkanıklık açmagaleri yetki belgesi nasıl alınıryalama taşıbets10 yeni adresideneme bonusu veren sitelerdeneme bonusudeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu
Tekirdağ
DOLAR34.0692
EURO37.7489
ALTIN2730.4
Gülcan ARICAN

Gülcan ARICAN

Mail: [email protected]

MUTFAKTA YANGIN VAR!

Mutfaklarda yangın ver; evet doğru duydunuz!  tencere kapak hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı.

İşçi, memur ve emekli karnını doyuramıyor artık...

HER GÜN ZAM GELİYOR, BU İNSANLAR BU ZAMLARA DAHA NE KADAR DAYANABİLECEK EN ÖNEMLİSİ NASIL GEÇİNECEK?

Her gün diğer bir günü aratır oldu.

Tolstoy’un çok sevdiğim bir sözü vardır; ‘’Ekmek pahalı, emek ucuz’’ diye. İşte bizler ekmeğin daha ucuz, emeğin daha değerli olacağı güzel günler için mücadele ediyoruz.

Ekonomik politikalar nedeniyle yoksulluk oranı günden güne daha da artmakta ve bu artış hızını kesmeden devam etmektedir. Son yirmi yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyoruz.

Ülkemizde her 10 kişiden 9'unun geçim sıkıntısı çektiğini biliyor muydunuz?

Türk-İş verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ;10 bin 362 TL'ye, yoksulluk sınırı ise  33.015 TL! yükseldi.

Şimdi size şu soruyu sormak istiyorum; bu ülkede kaç kişi 33 bin TL maaş alabiliyor ki? Aramızda 33 bin lira maaş alan var mı gerçekten?

Bir askeri ücretlinin aldığı maaşın 4 katı bir rakamdan bahsediyoruz.Peki askeri ücret ile çalışan 4 kişilik bir aile yaşamını bu şartlarda nasıl sürdürecek...

Yoksulluk sınırı 33.015.00 TL olduğuna  ve yoksulluk sınırının altında kalan bizler hangi kategoride yer alıyoruz bunu hiç düşündünüz mü? Orta sınıf daha da fakirleşirken yoksul halk daha ne kadar fakirleşebilir ki?

Şimdi şöyle bir göz gezdirelim!

Mart 2023'te tüketici gıda enflasyonu yüzde 68'e yakın iken Mart 2022'de bu oran yüzde 70 olarak açıklandı.

Disk’in verilerine göre; göre gıda enflasyonu ortalama yüzde 52,5 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 66,9 olduğu’’ açıklandı.

 

Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarı; yani açlık sınırı 10 bin 362, yoksulluk sınırı da 33.015 TL!  çıktı. En düşük emekli maaşı  7 bin 500 olduğuna göre buyurun hesap çok basit, matematiğini siz yapın… Bu insanlar bu pahalılıkta hayatlarını nasıl idame ettirebilecekler.

Asgari ücretin 10 bin lira olduğunu varsayalım ve gelin şöyle ufak bir matematik yapalım...

Kira: 6000 TL!

Elektrik: 400 TL!

Su: 150 TL!

Doğal gaz: 300 TL!

Telefon: 250 TL!

İnternet: 150 TL!

Ulaşım: 1000 TL!

Pazar: 1000 TL!

Market: 2000 TL!

Diğer giderler (sağlık, eğitim v.s) 2000 TL! Bu rakamları topladığınız zaman ortaya çıkan rakam; 13 bin 250 lira, bu harcamaların içerisine katmadığım; sanki geri ödemeyecekmiş gibi kredi kartı ile yapmış olduğumuz harcamalar sonrası ödenecek olan tutar varsa da  onu yazmıyorum bile...

Evet  görüldüğü üzere bu işin matematiği çok basit; Gelir, giderken az, ödeme gücü yok, çay kaşığı ile verilip kepçe ile alınan bu düzende '' Sefalet Endeksi '' sıralamasında dünya birincisiyiz. Hadi hayırlı olsun...

Bakın hesaba katmadığım şeylerde var; Tatil, giyim, arkadaşınla dışarıda içeceğin bir bardak çay; hayatımız sadece faturalardan ibaret değil iken maalesef artık bu denklem bozuldu. Bir ay boyunca sadece yeme, içmek ve barınmak için çalışıyoruz, köşeye para atmak ne ki ooo hak getire...

Diyorum ya bugünümüzü yaşamaktan yarınlarımızı düşünemez olduk. Bugün de hayatta kalabildiysek ne mutlu bize...

Yani kısacası Asgari ücret zammına sevinerek fakirleşen tek ülkeyiz.

Eskilerin bir sözü vardır onu da paylaşmadan olmazdı değil mi?

Eskiler ekmek aslanın ağzında derlerdi ya; şimdi o da değişti artık aslanda aç arkadaşlar....

‘’ Gölgelerin görüntüsü, gerçeklerin önüne geçiyorsa o yerde işler ters gidiyor demektir... ''

Tam da böyle işte...

Sözlerime değerli Usta Yaşar KEMAL'İN dizeleri ile son vermek istiyorum!

‘’Kendimi bildim bileli zulüm görenlerle, hakkı yenenlerle, sömürülenlerle, acı çekenlerle, yoksullarla birlikteyim,” derdi Yaşar Kemal!“ Sonsuz çalışma azmi ve üretkenliğiyle romanlarında ne anlatırsa anlatsın, yaşamın hangi anında olursa olsun, hep ama hep kendisi olabilen, kendisi kalabilen ve sahici olan Yaşar Kemal bir bütündü.” Buradan da kendisini bir kez daha saygıyla anıyorum…

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar